Ezeli rekabet içerisinde olan takımların müsabakaları hakemin düdüğüyle başlamaz. Derbi haftasına girildiği anda saha dışında pskolojik olarak, mental olarak Galatasaray ve Fenerbahçe o maçı aralarında başlatırlar. En sakin derbide bile mutlaka bir derbi gündemi ortaya çıkar. Hafta başında Başkan Dursun Özbek ‘’ sürpriz yapabiliriz’’ diyerek dünkü felaketin baş habercisi oldu. Rakip Başkan tabii yılların tecrübesi. ‘’ iyi oynayan kazansın falan değil Fenerbahçe kazanacak’’ dedi ve Fenerbahçe başlamadan kazandığı maçı dün saha içine de yansıttı. Kulübün şu anki 1 numarası öyle veya böyle ağzından sürpriz lafını çıkarırsa sahaya çıkan parçalı forma sahipleri de rakip kaleciyi yere bile yatıramaz bir görüntü verir.
 
 
Maçın başında Fenerbahçe’nin baskı kuracağını tahmin etmek zor değildi ancak 30. Saniyede bir taç atışından tehlikleli bir atak şansı tanıyan Galatasaray savunmasını hesap edemezdik. Dörtlü savunmanın önünde Türkiye’nin en sert 2 defnsif orta saha oyuncusu olmasına ragmen top rakipteyken Galatasaray takım olarak hiçbir direnç koyamadı. Top bize geçince maç klasik bir jubile maçı havasındaydı. Galatasaray’ın derbi deplasman planı sğrekli gereksiz yan pas yapıp oyunu soğutmak mıdır? Veya böyle bir oyun planı olur mu? Carole’un yetenekleri sınırlı ama elinden geleni yapmaya çalışan bir oyuncu olduğunu söylemiştik. En fazla bu kadar oluyor işte. Alper hayatının maçını oynadı. Sarı karttan sonra o kanat tamamen otobana döndü. Tehlikeli bölgeye sokmamanız gereken 1.oyuncu Van Persie’dir. İlk golde en yakın oyuncumuz Van Persie’ye 4 metre yakınlıkta. Devrenin bitecek olduğundan bile belki kimsenin haberi yoktu. Son saniye böyle bir oyun konsantrasyonu olamaz.
 
 
 1-0 mağlupken Galatasaray 2.yarının başına da pskolojik olarak mağlup başladı çünkü 3 hafta önce formayı attı diye kadro dışı kalan Yasin kurtarıcı diye oyuna girdi. Forma atmak ne kadar kolay olmuş Galatasaray’da! En büyük maçta kurtarıcı olarak ödüllendirildi Yasin Bey! Galatasaraylılar için Podolski hamlesinin ardından Eren’in sakatlığı ile Cavanda’yı oyuna girerken görmek büyük bir duş etkisi oldu. Maçı o dakikaya kadar izlememiş, televizyonu açmış bir futbolsever şunu düşünür; Galatasaray maçı önde götürüyor, Cavanda’yı da alacak Riekerink ve tamamen skoru korumaya çalışacak. 1-0 mağlupken insanın aklına Cavanda bile gelmez. Ne kadar formsuz olursa olsun Selçuk kenarda ise oyuna girmekten başka yol yoktur. Tolga- De Jong ikilisi ne yapabilir mağlupken? Tolga şut atsın diye bakıyor rakipler zaten. 4.5 milyon euro verilen Serdar’ın ne yaptığını da gördük. İnanılmaz bir transfer politikası izledik yine gerçekten! Bunu üzülerek söylüyorum Fenerbahçe olması gereken takım seviyesinde olsaydı dün yeni bir tarihi fark ortaya çıkardı. Onlar da kötü. 2-0’a sevinmek dışında bizi böyle yakalamışken farkı kaçırdıkları için üzülen çok Fenerbahçeli olduğunu tahmin ediyorum. Maç 2-0 son dakika faul atıyor Galatasaray. 2-0 ile 2-1 arasında çok büyük fark var. Puan eşitliği halinde ikili averaj olabilir. Maçta heyecanlandıracak şut yok ve serbest vuruşu Sabri kullanıyor. Bu kadar maçtan uzak bir takım olamaz, olmamalı.
 
 
İşin özeti; Başkan’’ sürpriz’’ gafını yaptı ve maç başlamadan kaybedildi. Böyle bir yönetim anlayışı olursa oyuncular mücadele edemeyeceği gibi hakem de çok rahat sizin hızınızı kesecek kurnaz düdükleri çok rahat çalar. Riekerink’ten önce de 2 antrenör değişti. Artık değişmesi gereken yer belli.