Bugün İstiklal Marşı’mızın kabulünün 98.yılı. Hayatımız boyunca hep coşkuyla söyleyeceğiz. Usta şair Mehmet Akif Ersoy’u, tüm şehitlerimizi, tüm gazilerimizi saygıyla anıyoruz. '' Bu kadar yabancı oyuncu var, İstiklal Marşı okuyacak futbolcu yok''gibi yorumlar vardı. İstiklal Marşı’mızı okuyan o statlarda binlerce insan var. İstiklal Marşı'mız böyle konulara alet edilecek kadar düşük değildir.

Seneler geçtikçe sürekli aynı performansta olmak elbette mümkün değil. Ligin halen üst düzey kalecilerinden birisi olmasına rağmen Muslera akıllarda kalan görüntüsünden biraz uzakta olunca herkes Muslera’nın bu performansını yadırgadı. Bu konudaki en büyük problem Muslera’yı dinlendirme şansının olmuyor olması. Hem kendi milli takımında hem de Galatasaray’da hiç dinlenmeden oynamayı bünyenin belli bir zamandan sonra kaldırması çok zor. Galatasaray haftada bir maça döndükten sonra Muslera’nın kendine gelmesi tesadüf değil. Muslera dün tam anlamıyla kendine geldi. Çok duygusal bir insan aynı zamanda. İlk topu kurtardığı anda o moralle coşma ihtimali çok yüksek.

Geçen hafta yazacaktım, yazının o bölümünü bile yazmıştım, son anda kaldırmayı tercih ettim. Öyle şeyler yaşanıyor ki takıma moral vermeye çalışmanın daha doğru olduğunu düşünmüştüm. Farklı kazanılan maçtan sonra bunu konuşsak daha iyi olacak galiba. Donk yokken ve Donk varken nasıl bir oyun farkı olduğu ortada. Aklın yolu bir. Savunmanın önüne koyuyorsun Donk'u, NDiaye'yi de itiyorsun orta sahaya. Donk gibi bir garanti oyuncu olduğu için hem NDiaye rahatlıyor, hem Belhanda rahatlıyor. Bu kadar basit. Fizik güç olarak zayıf kalan Emre ve Belhanda’nın arkasına 6 numara olmayan NDiaye oynadığı vakit rakipler Galatasaray’ın orta sahasını çok rahat geçer. Erzurum’da Donk’u çok aradı Galatasaray. Semih’in sağ bek oynaması tercihi yüzünden Donk oyuna bile giremedi çünkü bir değişiklik hakkı boşu boşuna sağ beke gitti. Fatih Terim yaratıcı oyuncu sayısını arttırma çabası içinde ama bu sefer de orta saha çok dirençsiz kalıyor. Antalyaspor’un oyunda daha etkili olduğu, pozisyonlar bulduğu bir ilk yarıyı önde bitirerek 2.yarıdaki Donk hamlesiyle maçı kazandı Galatasaray.

Başka maçlarla ilgili bir maç yazısı yazmadım bugüne kadar ama önemli olduğunu düşündüğüm bir konuda tepki göstermek istiyorum. Başakşehir- Fenerbahçe maçında kırmızı kart görme ihtimali olan Arda Turan’a oyundan çıkma izni verildi. Gerçekten inanılmaz bir şey. VAR’a soruyor Hüseyin Göçek kırmızı kart var mı diye, bu arada Arda Turan oyundan çıkıyor. Kırmızı kart görürse Arda Turan ne olur? Oyuncu değişikliği otomatik olarak ortadan kalkar. Böyle bir ihtimal varken nasıl oyuncu değişikliği oluyor? Demek ki hakem Hüseyin Göçek VAR’a pozisyonu sormuş olmak için soruyor veya sormuş gibi yapıyor artık neyse. Aptal yerine koyuyorlar insanları. Galatasaray deplasman performansını arttırırsa her an her şey olabilir.