Asırlık çınarların 90 dakikalık büyük bir rekabetine daha şahitlik ettik. Bu rekabeti yaşayabilmemiz mümkün olmayabilirdi belki. Belki biz bile olmazdık. 103 sene önce Çanakkale’de yazılan bir tarihin devamı Kurtuluş Mücadelesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla geldi. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve tüm kahramanlarımıza selam olsun diyoruz. Zaferimizin 103.Yılı kutlu olsun. 18 Mart öncesi ufak tefek şeyler hariç kavgasız, gürültüsüz bir derbi olması da sevindirici.

27.000 kişinin geldiği tarihi idmanda Hasan Şaş’ın söylediği gibi Galatasaray maça her yönden hazırlanmış. Gayet başarılı bir taktik anlayış gösterdi. Fenerbahçe cephesinde ise Aykut Kocaman risk almayı tercih etti. Kendi sahasındaki pskolojik avantajı düşünerek erken gol bulmak istedi Fenerbahçe ama eskisi gibi kolay çözülen bir Galatasaray karşısında olmadı. Galatasaraylı oyuncular kahraman olma düşüncesi içerisinde olmasalardı çok rahat gol atarlardı ilk yarıda bile. Kaleyi gören şut attı halbuki çok müsait oyuncular vardı. Hele Rodrigues’in attığı bir şut var hem Belhanda hem Feghouli bomboş. Gomis bile acele şutlar kullandı. Soldado’nun savunmaya çarptırdığı şut dışında Fenerbahçe’nin pozisyonu yok. Hasan Şaş’ın dediği senaryolardan iyi olan senaryo Galatasaray için gidiyordu. Fark yaratacak oyuncular Feghouli ve Belhanda mücadele yönünden sorun yaşatmadılar fakat Feghouli’nin 2.yarı başında Rodrigues’e attığı top dışında bu 2 oyuncudan verim alınamadı.

Kendine güveni daha da artan Galatasaray için önenli gol fırsatları yine sonuca ulaşmadı. Kadıköy’de bu kadar gol pozisyonu bulup bu kadar tercih veya vuruş hatası yapmak enteresan. Nagatomo’nun şutunun dönüşünde mesela Feghouli niye kaleye vurdu anlayamadık. Her zaman öyle toplarda yerden sert müthiş toplar kesen bir oyuncu. Aykut Kocaman oyuncu ve diziliş değişikliği oyunu lehine çevirdi. Soldado- Fernandao ikilisi beraber oynarsa çok faydalı olabileceklerini gösterdiler. Fenerbahçe Hasan Ali ve Şener’in de beklerden etkili çıkışlarıyla bulmadığı kadar çok pozisyon buldu. Muslera eski günlerine döndüğünün sinyallerini verdi. Kocaman tekrar eski düzenine dönünce Galatasaray rahatladı. Sinan Gümüş hamlesi çok net gözüküyordu. Fatih Terim’i büyük ihtimalle mükemmel oynayan Fernando’nun hesapta olmayan oyundan çıkışı frenledi. Galatasaray’ın en büyük şansı yerine giren Donk’un da maça çabuk uyum sağlamasıydı. Fernando kart görmemiş ve sakatlanmamış olsaydı muhtemelen Sinan Gümş hamlesi maçı kazandıran hamle olacaktı. Sinan oyuna geç girmesine rağmen Sinan girdikten sonra Belhanda, Maicon ve Tolga olmak üzere 3 pozisyona girdi Galatasaray. Tüm Galatasaraylıları kontrolden çıkaran Tolga’nın pozisyonuydu. İnanması mümkün değil gerçekten. Artık orada teknik vuruş, kaliteli vuruş önemli değil. Üstelik ilk önce top sağ ayağına geliyor yani iyi vurduğu ayağına. Sola bile çekmiş olsa Tolga ne yaptın sen? Böyle bir vuruş hayatımda ilk defa görüyorum. Daha Baros’un pozisyonu akıllarda tazeyken Tolga eklendi. Tolga’nın Almanya’da oynarken Fenerbahçe’ye karşı aynı statta attığı bir gol var görseniz bu Tolga bu mu dersiniz.

Lider geldiği deplasmandan lider dönen bir Galatasaray var. Rakibini tamamen yarış dışı bırakma fırsatını anlayamadığımız bir şekilde tepti son dakikada. Milli maç arasına moralli girmek önemli. Trabzonspor maçı en kritik maç Sami Yen’de o maçta gelecek bir galibiyet zorlu fikstürden önce büyük özgüven getirir.