Futbol tarihimizde eşine rastlanmamış bir sezon finaline ilerlerken unutulmaz maçlardan birisi olması muhtemel bir maçı daha geride bıraktık. Takımların kazandıkları şampiyonlukların hemen hepsinde şampiyonluğa herkesi daha fazla inandıran bir veya birden fazla maç olmuştur ve seneler geçmesine rağmen o sezonların sayfaları açıldığı vakit bu müsabakalar hep gündeme gelmiştir. Mutlu sona ulaşılması halinde Galatasaray için bu maçın da hep hatırlanacağı bir gerçek. Keşke tamamen dolu tribünler önünde bu maçlar oynansa fakat Galatasaraylılar için maçlara gitmek hala çok kolay değil.


9 günde 3 maç trafiğinin içinde haftanın açılışını yapmak bize düşmüştü. Her zaman ilk maçı oynamak avantajdır. Bu avantajı kullanabilmek kazanmaktan geçer. Eğer istenen netice alınırsa topu rakibe atarsınız ve topun karşı tarafta patlayıp patlamadığına bakarsınız. Sondan 5.final maçına Emre'nin kenarda, Bruma'nın 11'de başlamasının tartışmasıyla hazırlandık. Belkide hayatının en forma dönemini geçiren Emre Çolak'ın performansıyla çok eleştirdiğimiz Bruma'nın yedeği olması doğal olarak soru işaretleri yarattı. Yine kenarda bir hamle oyuncusu düşünmüştü Hamza Hamzaoğlu ama Galatasaray'ın iç sahada 1.hedefi her zaman erken sonuç almaktır.


Maç başlangıcında Konyaspor pozisyonlarının olması ciddi bir uyarı oldu Galatasaray için. Oyunu dar alana sıkıştırıp hiçbir boş alan ve boş adam bırakmayan Konya ekibi bizim savunmamızı orta sahaya kadar çıkarmamızı fırsat bilerek tehlikeli geldi. Muslera yine bu bölümde devreye girince ilerleyen dakikalarda çok üretken görünmese de maç başı telaşını üstünden atar gibi olan Galatasaray en azından dönen topları fazla vermemeye başladı. Vurucu darbe gelmiyordu çünkü Sneijder çok kötü günündeydi ve Bruma sahada yoktu. Yasin de fazla katkı verme duygusuyla topla fazla oynayınca zaten savunmada yerleşik olan Konyaspor rahatlıkla 10 kişiyle savunmadaki yerini almasıyla beraber pek zorlanmadı. Gole yaklaştığımız anlar seken bir topta Sneijder ve kornerde Chedjou'nun pozisyonları oldu.


Devrede herhalde Emre- Bruma değişikliğinden herkes emindir. Sabri 2 kişilik oynadı orada hatta bazı anlarda Bruma'dan ümidi kestiği için o 2 kişinin arasına girdi.  Buna rağmen aynı 11'ler sahadaydı ama daha canlı bir takım görüntüsü vardı. 59'da geldi Emre değişikliği. Konyaspor'un 2 çabuk kanat oyuncusu Djalma ve Kenan Özer oyundan düşünce tamamen baskıyı arttırmak isteyen bir Galatasaray gördük. Umut takviyesi de bunun bir göstergesi oldu. Boş kaleye kaçan gol herkesin gol beklentisini en üst noktaya çıkartırken Fenerbahçe döneminde yaptığı değişikliklerle eleştirilen Aykut Kocaman yine oyuna müdahale etti ve Galatasaray savunmasını en çok zorlayan Hasan Kabze oyundan çıktı. Rangelov da fazla risk teşkil etmeyince baskı iyice arttı. Hakem kırmızı kart gösterdi yardımcı ofsayt bayrağı kaldırdı derken yine bir korner ve bu sefer golü yapan Selçuk İnan. Aykut Kocaman birde üzerine Djalma'yı çıkarınca maç koptu gibi oldu. Maçın erken bitmesini 3'e 1 kontrayı kesen hakem engelledi. Bir görüntüyü dondurup saatlerdir konuşuyorlar. Hasan Kabze Galatasaray'a 1 gol 1 asist yaparken dalga malzemesi yapılıyordu şimdi görüntünün video olarak oynatıldığı zaman herşeyin açık olduğu bir pozisyonda ''şikeci'' oldu. Hasan Kabze çıktıktan sonra Galatasaray'ın golü atması da olayı daha komik yapıyor. Günahını alıyorsunuz bari adam gibi maç izleyin!


2 hafta önceki Gaziantepsor maçı ile benzer bir maç sonuyla Galatasaray avantajını sürdürdü. Aynı köşeden korner, yine gol ve aynı köşede o müthiş sevinç. Yoksa o köşe şampiyonluk köşesi mi?