Bu sefer bayram gününe maç denk gelmedi maalesef. Ne güzel bayramla birlikte maç yazısı birleştirip yazı yazıyorduk. 96 sene önce Cumhuriyet ilan edilmeseydi şu an bu maçlar yoktu. Cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşayacağına inanıyor, Mustafa Kemal Paşa ve tüm kahramanlarımıza sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz. Nice bayramlara inşallah.

Son yıllarda derbileri daha çok kazanmaya ihtiyaç duyan takımlar kazanıyor. Yine öyle oldu. Beşiktaş, Galatasaray’ın ne oynadığı anlaşılamayan oyunundan faydalanıp maçı kazandı. Fatih Terim Galatasaray kariyerinin en zor dönemini yaşıyor. 6.olunan sezon bile böyle kötü bir süreç olmamıştı. O sezon Atatürk Olimpiyat Stadı büyük bir hakem skandalına sahne olmasaydı çok farklı bir sezon gidişatı olabilirdi. Maçlar kazanılır, kaybedilir, kötü oyun, iyi oyun bunları tartışmak güzel ama Real Madrid maçından sonra taraftar- seyirci konuşmasını yaptı Hoca. Çok üzüldüğümü söylemeliyim. Hele hele bu tartışmaya sebep olan 10 numaralı futbolcu dün yine ilk 11 çıkınca üzüntüm daha da arttı. Biz nasıl görüyorsak tüm futbolcular da görüyor. Tribüne açık açık küfürler savuran oyuncu hafta sonu derbide ilk 11 çıkıyorsa yüksek performans o takımdan beklemek zaten çok zor. Olmadı Hocam. Fatih Terim’e yakışmadı. ‘’Onlar taraftar değil’’ deyip 4 gün sonra o oyuncuyu 11’e almak ne yalan söyleyeyim kırıcı oldu.

Hem deplasmanda hem de 10 kişi oynamak kolay değildi Galatasaray için. 4 gün önce küfürler savuran oyuncunun oyundan çıkana kadar bazı pozisyonlarda özellikle neler yaptığına bir bakın. Önündeki topa ayağını sokmadı. Babel bile çıldırdı. Hoca ‘’ilk yarı kötü oynamadık’’ dedi fakat o Beşiktaş izin verdiği kadardı. Top Galatasaray’dayken paslaşmanın nasıl olacağını ezbere biliyoruz artık. Hiç şaşmıyor. Ne Galatasaray, ne Fatih Terim bu oyuna alışık değil. Fatih Terim’in takımlarının geri dönüşleri meşhurdur. Umarım zoru başarır.