İyi oynuyorlar, olmuyor. Kötü oynuyorlar zaten olmuyor. Kazanamama duygusu öyle bir oturdu ki oyunculara, negatif enerji her konuda sahaya yansıyor. Kaleye gelen kötü bir vole vuruşu sekiyor ve gol oluyor. Çok anormal şey var evet, ama biraz da kısmet olması lazım. O da yok. Bu kadar negatif enerji içerisinde olması da kolay gözükmüyor. Bu oyuncu kadrosunun derhal bir psikolog desteğine ihtiyacı var. Koskoca Galatasaray kulübü, işinde başarılı bir spor psikoloğunu da bulsun lütfen! Gidişat, gidişat değil. Durum çok ciddi. Arkadaşı yanında, pas verilse boş kaleye gol olacak, telaş içerisinde kaleye vuruyor oyuncular. Bu artık bencillik değil bence. Ciddi bir psikolojik sorun. Bir an önce gol olsun diye sağlıklı karar veremez hale geldiler. Topun kendisinden gitmesi için, telaş içinde geriye dönenler var. Torrent’e güven zaten kimsede yok. Baksanıza, Muslera taktik veriyor. Oyunculara sesleniyorum; Siz kendinize güvendiğiniz zaman kötü oyuncular değilsiniz. Gördünüz işte, 2. yarı pozisyon üzerine pozisyona girdiniz. Kötü bir durumdan korktukça işler daha kötüye gidiyor.
Takımın ruh sağlığı zaten ortada. Torrent Bey ne yapıyor? Santrafor çıkarıp, santrafor sokuyor. Kafasının bir tarafında halen önce yenilmemek var. Gomis- Mohamed ikilisini beraber düşünemeyecek kadar yenilme endişesi yaşıyor. Galatasaray’ın golü nasıl oldu? Kornerden gelen Kerem ortasına kafayı vurdu Mohamed. Galatasaray korner kazanmışken, Mohamed kenardayken, ‘’ bekleyin’’ dedi Hoca. İnanılmaz bir şey! En kafacı oyuncusunu oyuna sokmuyor kornerden önce. Tabelayı görünce ben sandım ki taraftar tepkisiyle Gomis’i çıkarmaktan vazgeçti. Onun için kornerde değişiklik olmadı. Tekrar oyun durunca yine Gomis çıktı. Taraftar, Torrent’ten daha iyi oyunu okuyor. Daha değişiklik olmadan evvel de Gomis’i çıkaracağını biliyorduk. Alanya deplasmanında Kerem- Arda değişikliği ile zaman geçirmeye çalışan teknik adam, elbette burada da Gomis’i çıkaracaktı. Maalesef yanılmadık.