Barcelona maçının sonunda Berkan her şeyi özetledi. ‘’ Sami Yen farklı’’. Ali Sami Yen’de tamamen bütünleşmiş bir Galatasaray gerçekten çok farklı. Bu Galatasaray’ı özledi insanlar. Kazanırsınız, kaybedersiniz. Bu heyecanı yaşadığınız zaman yenilseniz bile elbette üzücü oluyor ama zaman geçtikten sonra düşününce kazanmak için tüm çabanın gösterildiği görülüyor ve yolunuza devam ediyorsunuz. Bu çaba ayrıca sonuç verirse zaten tadından yenmiyor. İlk Barcelona maçının devamı gibi bir oyun oldu. Mohamed’in de oyuna katkısı artınca maç 2-0’a geldi. Beşiktaş’ın ilginç kadro tercihi de kendine güveni olan Galatasaray’ın işini kolaylaştırdı. Duran toplar dışında pozisyon vermeyen bir Galatasaray vardı. Torrent, kendine bir oyun lideri buldu. Bu lider, Feghouli oldu. Takım liderinin olması herkese seviye arttırdı. Bunu Fatih Terim, Marsilya maçında yapmıştı. 2-0’dan sonra, Emre’nin ofsayte düştüğü pozisyon Feghouli’ye gelse muhtemelen 3-0 olurdu orada oyun. İki golü atan Kerem, gol stillerine kafa golünü de ekledi. Mohamed ise, güzel bir yardımcı forvet görevi yaptı. Son Barcelona maçından sonra demek ki bu konu üzerinde durulmuş. Santraforun oyuna katılımı konusu.
Kontrolü kaybetmeden, oyunu ve skoru elinde bulundurdu Galatasaray. Tek sıkıntı 3.golü bulamamaktı. Her pası gol pozisyonu yapma isteği, problem yaşattı. Her şey iyi giderken yenen gol, son dakikaları eziyete dönüştürdü. Zaten rahat maç izlemeyeli çok uzun zaman oldu Galatasaraylılar için. Maçın normal sonucu çok daha farklı olabilirdi. Beşiktaş penaltı bekliyor fakat oraya gelene kadar, kendilerinin maçı 11 kişi bitirmeleri mucizeydi. Atiba ve Josef’e kırmızı kart göstermemek enteresandı. Artık gözler, kulaklar, bütün düşünceler perşembe gecesinde.