Hafta boyunca yoğun gündem basketbol oldu. Perşembe günü Tahkim toplanıyor diye biliyorduk ama yine sonradan farklı şeyler çıktı ortaya. Galatasaray’a tebligat bile gitmediği halde’’ eksik evrak’’ bahanesi bulunmaya çalışıldı. Komedi dizileri gibi. Bu konuyu ilerleyen zamanlarda yine konuşacağız zaten.



Biz dönelim futbola...



Ligdeki yarışmanın en önemli 2 haftası içindeyiz. Fenerbahçe ile oluşan 7 puan fark ve haftaya Beşiktaş derbisinin olması dünkü Bursaspor maçında olası puan kaybı kredisini ortadan kaldırdı ve tabi birde Astana ile Avrupa kaderimizi çizeceğimiz bir maç var Salı günü. Maçın en kilit noktası ilk golü kesinlikle yememekti. Galipken bile oyunu tutamayan Galatasaray yenik duruma düşseydi işin içinden zor çıkardı. Selçuk’un yanında Rodrigues olduğu zaman orta saha direncinin tamamen yok olduğunu görüyoruz. Rakip sahaya yerleşmişken top kaybedildiği zaman kaybedilen bölgede şok pres gelmeyince bütün takım geri koşmak zorunda kaldığı gibi o koskocaman alan rakibe kalıyor. Bursaspor bu boşlukları buldu fakat sonucu yakalayamadı. 3 net pozisyon verdi Galatasaray. 3 pozisyon verilen bir devrede Galatasaray’ın 4-5 pozisyon bulması beklenir, bunu maalesef göremedik. 0-0 Galatasaray için şans, Bursaspor için fırsatın kaçması demekti.

Oyunun dönüm noktası Rodrigues- Bilal değişikliği oldu. Bilal’in de savunma sertliği çok üst seviye olmasa bile Selçuk ile beraber orada pozisyon bilgisi iyi olan 2 oyuncu olmuş oldu. Bu durum en azından Bursaspor’u Muslera ile karşı karşıya direk getirmedi.  Muslera ilk yarıda yine Galatasaray’ı maçta tutan isimleriden biriydi. Mustafa Denizli’nin zorunlu Hakan Balta değişikliği ile birlikte tek değişiklik hakkı kalmış ve ‘’ nasıl gol atacağız’’ sorusunu sorarken sahneye Podolski çıktı. Büyük oyuncu olduğunu yine gösterdi. O kadar kalabalık savunma arasında topu bile görmeden gol sevincini bize yaşattı. Golü atınca bizim için daha çok stres başlar oldu. Bu strese fırsat vermeden çok başarılı bir takım golü attık. Podolski kendi de vurabilirdi Sabri’ye bıraktı. Sabri tekte Burak’ı gördü, ( iyi pastı hakkını verelim) Burak’ın vuruşunu Yasin tamamladı. 3. Golü Podolski tek başına attırarak maçı bitrdi.

Maç günü Sabri’nin sözleşmesindeki opsiyon maddesi kaldırıldı. Buradan bana gore çıkan en önemli sonuç demekki hani eleştirenler düşman mantığı var ya bizim ülkemizde ( Dursun Başkan da bu hatayı yaptı) bu mantık doğru değil, tam tersi Galatasaray’ın iyiliği isteniyormuş ve bu yorumlar öneemseniyormuş ki böyle bir karara varıldı. Şimdi gelelim konunun saha içi boyutuna; Sabri bugün maç sırasında protesto edildi tribünlerimizden. Tamam protesto demokratik bir haktır kabul ediyorum ama maç oynanırken sahada yer alan oyuncular Sabri veya bir başkası protesto edildiği vakit en büyük zararı gören Galatasaray Takımı oluyor. Maç öncesi veya maç sonu protestolar gayet olağandır. Sonra ne oluyor? Gol sevincini yaşayamadan oyuncumuzun reklam panolarını tekmelediğini görüyoruz. Şimdi’’ her protesto edilen reklam panosu mu tekmeliyor’’ diyeceksiniz evet o da Sabri’nin hatası ne olursa olsun.

Astana maçı öncesi Üstün Alman kalitesi Podolski ile önemli bir lig galibiyeti aldı Galatasaray. Salı günü Astana maçı Avrupa’daki haftaya oynanacak olan Beşiktaş derbisi Galatasaray’ın yol haritasını belirleyecek.

 

 

 

 

 

 

 

- - - -