Galatasaray’ın sahaya çıkan formasındaki slogandı dünkü bu slogan. Evet gerçekten öyle. Dünümüz, bugünümüz olduğu gibi yarınımız Atatürk. Seneler, asırlar geçecek ama Atatürk unutulmayacak. Pankartlar statlara sokulmadı, tişörtlerle maça çıkanlar ceza aldı zamanında. Ne değişti? Hiçbir şey. İnsanların gönlünden silip atmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini artık herkesin anlaması lazım. Saygı ve özlemle.

Real Madrid maçı dönüşü oyun olarak tam olmasa da istek, arzu olarak kafasını yukarı kaldırmış bir Galatasaray gördük. Gaziantep Takımı büyük bir direnç göstermedi bunu kabul ediyorum. Böyle durumlarda Galatasaray rakiplerine bu sene ayak uyduruyordu, dün uydurmadı. Üçlü savunma bu sene sürecek artık. Bu belli oldu bence. Dünkü diziliş içerisindeki tek eleştirim zaman zaman Babel’in en uca geçmesiydi. Andone’nin sakatlığı çok kötü oldu ama bu bize bir fırsat gösterebilir. Adem en uçta oynadığı zaman çok değişik özellikte bir oyuncu. Yıllarca büyük takımlar niye düşünmüyor diyordum, bu seneye kısmet oldu. Babel de yardımcı forvet gibi oynayınca taşlar yerine oturdu gibi oldu. Ömer Bayram bu sene gol atmayı çok hak eden bir isimdi. O’nun gol atmasına çok sevindim. Emre Taşdemir de güzel bir hücum katkısıyla 2.golü hazırladı.. Hafta içindeki farklı yenilgi 2.yarı çok ileri gitme duygusunun önüne geçti. Kazasız bitirme pskolojisi devreye girdi.

2.yarı çok gereksiz yerlerde acemice fauller yaptı Galatasaray. Antep bunları bekliyordu zaten. Tek pozisyonu da duran toptan buldular. Feghouli daha fazla gol atmak çok istedi ama 2 kez direğe takıldı. Takımı organize edecek lider oyuncu eksikliği göze çarpıyor. Lemina dün savunmanın önünde oynadı. Lemina belki bu açığı kapatabilir. Herkesten farklı tip bir orta saha oyuncusu. Hem tekniği var hem de çok yumuşak değil. Milli maç arası çok güzel bir zamanda geldi. Herkes biraz kendine gelir.