Sancılı başlayıp 2 kupayla noktalanan sezonun ardından beklentilerin arttığı bir sezon öncesi yaşadı Galatasaray. Beklentilerin en büyüğü Şampiyonlar Ligi çünkü geçen seneki avrupa macerası Galatasaray'a yakışmamıştı. Galatasaraylılar sezon başlamadan tam kadro olarak futbol takımlarını görmeye alışık olmamalarına rağmen transfer baskısı 2 kupalı sezon sonrası da devam etti. Başarının tadını çıkaramama geleneği de bir bakıma sürmüş oldu. Hatırlarsanız 2 sene önceki şampiyonluk sonrası erken seçime gitmişti Galatasaray Kulübü. Bu sefer seçim şampiyonluk öncesi oldu ama rahat nefes yine alınamadı.

Şampiyonluk röpörtajları sırasında Melo'nun ayrılık sinyali vermesiyle problemler baş gösterdi. 15 sene sonra çifte kupa kazanmış bir takım bir anda en önemli oyuncularından birini kaybedip kaybetmeyeceği konusunu konuşmaya başladı. Geçmiş yıllarda da benzer sorunlar yaşanmıştı. Kadıköy Şampiyonluğundan sonra Melo Süper Kupa öncesi takıma anca katılabilmişti. Ardından Sabri'nin yeni sözleşmesi gündemi işgal etti. Uefa soruşturması nedeniye yüksek paralarla oyuncu alımının hemen hemen mümkün olmadığı bir dönemde tabiki bu tepki topladı. Alt yapıdan çıkmış oyunculardan bu tip konularda daha fazla fedakarlık istenirdi geçmişte fakat bu sefer farklı oldu.  İş öyle bir boyuta geldi ki Sabri çıkıp'' sene boyu benimle coşuyorlardı şimdi küfür ediyorlar'' dedi. Kim küfür ediyor kim etmiyor bilemem. Buradaki sorun bir anda maddi sıkıntılar içerisinde bu konunun ortaya çıkması. Ne olursa olsun Sabri'nin Ergin Ataman nasıl fedakarlık yaptıysa kendisinin de yapması gerekirdi benim görüşüm. 

Yüzleri güldüren Podolski transferiydi. Rakiplerin ünlü oyuncu transferleri ve taraftarın artan baskısı içilen çay eşliğinde imza töreniyle sonuçlandı. Geçen sezonun akılda kalan oyuncularından Bilal Kısa'nın da takıma katılması da bana göre mantıksız bir transfer değil. Melo'nun gideceği kesin gibiyken büyük ihtimalle geçen seneye göre daha fazla topa sahip olmaya çalışan bir Galatasaray söz konusu olacak Bilal'in gelmesiyle. Melo'lu orta sahada kaleye daha çabuk giden hızlı oyun daha rahat oynanabiliyordu. Sol tarafa isabetli gözüken Carole takviyesi var. Dün İnter'e karşı sol bekte, sol açıkta ve stoperde denendi. Çok yönlü bir oyuncu izlenimi verdi.  Real Madrid'ten gelen Rodrigues yetenekli bir oyuncu ama daha yorum yapmak zor. Jem Karacan'ın ise niye alındığını sanıyorum kimse anlamış değil. Hazırlık maçlarında çok pozisyon verdiğimizi söylemek lazım. En acil gözüken yer Melo'nun yeri çünkü Şampiyonlar Ligi oynayacak bu takım ve çok fazla transfer yapma şansı gözükmüyor. Bir İbrahimovic çılgınlığı dönüp duruyor ortalıkta. Ne kadar inanmasam da konuyu merak ediyorum açıkçası. Daha Mario Gomes konusu tazeliğini koruyor. Bonservis bedeli 9 milyon Euro dendi ve vazgeçildi,yıllık 11 milyon euro İbrahimovic'e nasıl verilecek bakalım göreceğiz. Büyük çılgınlık olur gerçekten. 

Eldeki kadro şampiyon kadro olsa bile artık rakipler aynı güçte değil. Geçen seneki performans kesinlikle yetmeyecektir. Fenerbahçe geçen sene bu hatayı yaptı. Şampiyon olduğu sene ile aynı puanı topladı fakat üzerine koymadığı için Galatasaray havayı yakalayınca sezonu 2.bitirdiler. Genel bir değerlendirme yapacak olursak keyifli bir sezon bizi bekliyor. Yabancı kuralı değişince oyuncu kalitesi bir anda 1 sınıf, 2 sınıf yukarı çıktı. Galatasaray üst üste 2 sene şampiyon olurken bu kural yoktu! 1 ay daha transfer dönemi sürüyor. Ağustos sonunda daha belirgin bir tablo ortaya çıkar.