İlk yarısı gerçek bir derbi gibi oynanan, ikinci yarısı takımların sezon boyu gösterdikleri performanslarına geri döndükleri bir Galatasaray- Beşiktaş derbisiydi dünkü derbi.
Takımların durumları, hedefleri ne olursa olsun derbilerde maç başlayınca her şey unutuluyor ve 90 dakika boyunca sadece o anlık rekabet önem kazanıyor. Şampiyon olduğu yılları hatırlayarak maça başlarken Galatasaray’ın Yasin ile kaçırdığı gol çok kritik bir an oldu. Şampiyonluk stresini yaşayan Beşiktaş’ın taraftar desteğini de golle beraber arkasına alacak bir Galatasaray karşısında işi daha da zorlaşabilirdi. Yasin’in bu son vuruş sorunu nedeniyle Galatasaray bu sene önemli puanlar kaybetti hem ligde hemde Avrupa’da. Galatasaray yıllardır savunmayı da hücum yaparak yapmış bir takım olmuştur Lucescu dönemi hariç. Dün ilk yarıda sezonun en iyi oyununu oynarken yine öyle oldu. Hem biz lüzumsuz top kayıpları yapmayınca hemde ön alanda dirençli bir oyun görünce Beşiktaş sadece Sosa ile yarım gol pozisyonu bulabildi.
Devre arasındaki 15 dakika sanki herkesi kendine getirdi. Yani Galatasaray daha güvenli olması gerekirken tekrar bu sene şu ana kadarki 45 puan alan oyununa dönerken Beşiktaş ise tüm maçlarda yaptığı gibi rakibine oyununu kabul ettirerek başladı. Fenerbahçe maçının bir benzerini yaşadı Beşiktaş. Orada mağlup olmuşlar ancak ilk yarı kötü oynayıp ikinci yarı yine 4-5 gol pozisyonu bulmuşlardı. Sosa ile çok net gol fırsatlarını harcarken Beşiktaş bizim yaptığımız hamle Donk olunca maç tamamen bizden çıktı. Dirençli bir orta saha takviyesi düşüncesi hiç fayda vermedi çünkü bonservisine 2.5 milyon euro verilen Donk faydadan çok zarar vermeye devam etti. İlk geldiğinde hazır gelmişti ve yalancı rüzgar estirdi sadece o kadar. Kasımpaşalılar nasıl gülüyordur değil mi! 6 ay sonra sözleşmesi elindeydi halbuki o zaman da söyledik. İlk maça benzer olarak Şenol Güneş yine yeek oyuncu kalitesi farkıyla maçı çözdü. Burada gündeme kadro planlaması geliyor doğal olarak.
Geçmişte yaşananlar herkesin malumu. Basketbolda da Ekrem Memnun’u kaçırdık, Ergin Ataman’ı da kaçırır mıyız diye korkmayan kimse yok. Bu güvensizliği bize veren maalesef bizim yönetim. Her sene şampiyon olunacak diye bir şey elbette yok ancak daha geçen sene 3 kupa kazanmışken bu sene son 2 haftaya girerken otuz bir puan geride kalmak bile her şeyin özeti. Seneye aynı yönetim ile başarı beklentisi içine girmek veya bir gelecek planlaması düşünmek mümkün gözükmüyor.


- - - -