Çok gergin bir hafta geçti. Galatasaray’a bu gerginlik son yıllarda sıkça yaşatılıyor. Bu gerginliği anca golü bulduktan sonra atabildi takım. Karşıda üç forvet ile başlayan bir Karagümrük vardı. Böyle bir durumda kontrolü de kaybetmemek gerekiyordu. Maçın 11’e 11 oynandığı bölümde bile net pozisyon kalesinde görmedi Galatasaray. Galatasaray lehine bir şey olsun da algı yapalım diye bekleyenler, kırmızı karttan bazı şeyler çıkarmaya çalışıyorlar. O pozisyonun kırmızı kart olması için ne olması lazımdı? Ayağın parçalara ayrılması mı lazımdı? Oyunccular itiraz etmese yine arada kaynayacaktı. İkinci yarı adeta golün ne zaman geleceğini bekler olduk. Emre Taşdemir oynadığı maçlarda hep katkı veriyor ama sakatlık sorunu var. Rachica’yı çok beğeniyorum. Sağ kanatta oynadığı zaman verimi artıyor. İcardı takım oyununa katkı yapmaya başladı. Buradaki sıkıntı, topla vedalaşma süresi oyuncuların çok uzun. Doğru zamanda bu vedalaşmayı yapınca zaten pozisyon oluyor. Kaliteli bir kadro var. Keşke Mata’nın kondisyonu fazla olsa ama bu zor gibi gözüküyor. Mertens de önemli bir oyuncu fakat Mata başka bir seviye. Mertens ile Mata’nın beraber oynayacağı tek senaryo, maçın son anlarında gol lazım olduğu anlar hariç, en uçta Mertens, arkasında Mata şeklinde bir senaryo. Derbide Beşiktaş’ın kadrosunu kestirmek daha kolay. Galatasaray’ın kadrosunu bilebilmek çok zor. Üç yerli kuralı eli kolu bağlıyor. Galatasaray’da büyük bir yerli oyuncu problemi var. Gollü bir derbi bekliyorum. Atatürk imzalı forma ile gelen galibiyet ile bayram hediyesi gördü takımlarından Galatasaraylılar. Nice 29 Ekim’lere, nice bayramlara. Yaşasın Cumhuriyet.