Çok sakin ve olgunlardı. Akhisar pelte kıvamına geldi. Maç bitti. Şampiyonluk kapısı ardı ardına açıldı önce. Sonra Donk’un da katıldığı 5’li savunma, arkasına atılan tüm topları kaçırmaya başladı. Muğdat’ın sprinterliğinin yanında biraz top becerisi olsa bela büyüyecekti kuşkusuz. Bu tehdit Galatasaray’ın savunmasıyla ön alanı birbirinden kopardı. Hamleler etki etmedi 5 geride 5 ileride bir takım. İlk yarının süper starı Rodrigues’in ikinci yarıda ne kanatta ne sonradan geçtiği santrfor arkasında kendisini gösteremeyişini bu durumda aramalı. Ancak Okan Buruk’un değişikliklerinin Olcan, Bilal’in istediği etkiyi yapamayışı, Larsson’u da geç oyun almasıyla ciddi bir tehdit oluşturmaktan uzak kaldılar. Bu çift kişilikli oyunda Galatasaray’ın genetiği deplasman fobisine galip geldi. Şimdi önlerinde bir beraberlik hakkı ve 180 dakika var. Bakalım genetik mi fobi mi galip gelecek?
Gecenin sorusu
Muslera... Terim ve ekibiyle yine top klasa doğru ilerliyor. Bir kaleci bu kadar değişir mi?
Maçın starı
Kuşkusuz Rodiruges... Soğukkanlı bir silahşör gibi işi bitirdi. Dany’nin felç hali bir yana geçişi ve vuruşu olağanüstüydü. Son topları ayağına dolaştırmakla ünlü bir yedeğin bu kadar soğukkanlı br katile dönüşmesi az rastlanır bir durum.
Maçın olayı
Kaçan ve hem de üstten kaçan 2 penaltı, ya da Akhisar’ın penaltısını hala anlayamadığım sebebi olabilir. Ancak daha dramatik olan Denayer’in filelere gitmekte olan topunun Fernando’ya çarpması olabilirdi.
Kısa mesaj
180 dakika sonra Aziz Yıldırım döneminde Galatasaray’ın 2. yıldızı tamamlayışını izleyebilir.
Demirkol'dan Muslera'ya büyük övgü! ''Bir kaleci bu kadar mı değişir...''
Galatasaray’ın genetiğine işlemiş lig sonunu oynayabilme kodlarıyla bu yılki deplasman yetersizliği çift kişilikli bir oyun yarattı. Büyük bir beceriyle sağdan sola hızla taşıdıkları baskın akınlarla golleri buldular.
Yorumlar