İkinci yarının başındaki ilk hedef Kadıköy’e kayıp yaşamadan gitmekti. Bu görev tamamlandı. Tekrar her zamanki hedeften bahsetmek mümkün hale geldi. Fatih Terim’in geçen hafta dediği gibi sanki geçen seneyi yeniden yaşıyoruz. Geçen sene Ali Palabıyık’ın çaldığı 2 puan vardı. O maça giderken o maçın Galatasaray’ın şampiyonluk maçı gözüyle bakmıştık. Yine aynı durum var. Galatasaray eğer Kadıköy’den her türlü zorluğa rağmen 3 puanla dönerse bu sezonu da bırakmaz. Karşısında dağılmaya çok müsait bir Fenerbahçe olacak. Büyük bir motivasyonla maça başlayacak olan Fenerbahçe, o coşkulu anlarında istediğini alamazsa oyun Galatasaray’a dönecektir. Maça iyi başlamak Galatasaray için derbi anahtarı.

Dünkü Malatyaspor maçı çok pozisyonlu ama istenmeyen bir oyun ile geçti. İstenmeyen oyunun en önemli nedeni maçı koparamamak oldu. Fatih Terim’in oyun anlayışının en önemli yerlerinden birisi kanat bekleri. Ömer Bayram orta sahadaki kadar sol bekte verimli olmayınca, Şener Özbayraklı vasatı bile aşamayınca oyunu kontrol etmekte zorlanan bir Galatasaray gördük. Güzel bir pas organizasyonu penaltıyı ve golü getirdi. Linnes’in sağ beke geçmesiyle oyun daha bir akışkanlık kazandı. Linnes ve Feghouli’nin sağ kanadı değişmeli kullanmaları güzeldi. Merkezde Lemina savunmanın içine girerken, Seri pas dağıtımını yapıyor ama Seri çok top kaptırınca sıkıntı oluyor. Lemina da oynamayacak gibi gözüküyor. Fatih Terim nasıl bir çözüm bulacak? Merak ediyorum. Büyük ihtimalle Ahmet Çalık stopere geçecek. Herkesin iyi günü vardır. Ahmet’in de çok iyi günü umarım o gün olur.

Bugün resmiyete dökülen Mustafa Kapı olayı var. Bu konu çok uzamıştı. Böyle bir resmi açıklamaya bile gerek yoktu. Oyuncu anlaşmak istemiyor. Kendisi bilir. Eskiden altyapı oyuncuları kulüpte kalmak için can atarlardı, şimdi tablo değişti.