Tıpkı yaz transfer döneminin sonuna benzer bir devre arası transfer sonu oldu. Bu sefer daha da gariptir ki transfer yapma şansımızın kalmadığı bir dönemde Burak Yılmaz Çin’e satıldı. Sezon başında da son gün Telles ve Melo gitmiş, Kevin bir kez bile oynayamadığı için aslında transfer yapmamış gibi olmuştu Galatasaray. Burak transferinde sene başında Çin’den gelen 20 milyon euroluk teklif, West Ham’dan gelen 10 milyon euroluk teklif  yerine oyuncu alma imkanı varken geri çevrilmişti. Ne oldu da şimdi dünyanın parasını her yere saçan Çin’e sadece 8 milyon euroya satıldı Bırak Yılmaz? Buna ilave olarak 8 milyon euronun %25’inin de Trabzonspor’a verileceğini hatırlatmak lazım. Hem maddi olarak, hem teknik olarak bu son gelişmeyi anlayabilmek çok güç. Lig maçlarında sert savunmalar karşısında kaleye şut atmakta zorlanmaya başlayan Umut Bulut Lazio maçları öncesi eldeki tek orijini forvet olan oyuncu.  Burak üzülmesin diye forvet gelmedi ya şimdi Burak’ta gitti. Müthiş kadro planlaması!

 

 

Dünkü maçtan önce hafta içi değinmediğim Antep maçından da bahsetmek isterim. O maçın konsantrasyonu dünkü Konya maçına göre daha fazlaydı ancak o maçtaki uzaktan şutlarla erken gelen 2 güzel gol bizim için büyük avantaj oldu. Bu avantajdan sonra Gaziantep’in Galatasaray’a zorluk çıkarma şansı kalmadı ve bulduğu moralle turu rahat geçen bir Galatasaray izledik. Dünkü maç direnci kolay kırılmayan bir takıma karşı olması bakımından Lazio maçları öncesi önemli bir sınavdı. Eldeki mevcut kadro maalesef bu sınavı başarıyla geçemedi.

 

 

Konyaspor’un hücum hattı biraz üretken olabilseydi Antalyaspor- Fenerbahçe maçında Fenerbahçe’nin yaşadığı zorlukları bizimde yaşama olasılığımız vardı. İlk yarı tamamen boş geçti. Devre sonunda internete girdiğimizde, Galatasaray’ın gol girişimi grafiğini gördüğümüzde yalnızca Chedjou’nun dağlara taşlara giden şutunu görüyorduk. Maç sanki 60.dakikada başladı. Çünkü yine Galatasaray son gün sınava çalışan öğrenci moduna girdi. Kurtarıcı olarak oyuna Sabri Sarıoğlu’nun girmesi, 3.değişiklik hakkının kullanılmamış olması zaten takımın durumunun özeti. ‘’ Tempoyu yakalamıştık, 3.değişikliğe onun için gerek görmedik’’ dedi Mustafa Denizli. Kenarda gerçekten sonucu değiştireceğine inandığı oyuncu olsa Hocanın eminim hazır baskıyı kurmuşken 3. Değişikliği de yapardı. Burada hesapları bozan Sinan’ın sakatlığı olabilir çünkü Podolski maçı çevirecek oyuncu olarak oyuna girecekken zorunlu olarak oyuna girmek zorunda kaldı. Son 10 dakikadaki kaos 3 puanı getirmedi.

 

 

Avrupa’da bu sene Galatasaray’a yakışan mücadeleyi vermek, ligde veya kupada seneye bir ceza gelmesi halinde bile Avrupa’ya gidiş hakkını kazanıp cezayı önümüzdeki sene çekmeyi sağlayacak bir dereceyi almak Galatasaray için önemli. Şartlar tabloyu buraya götürdü maalesef.

- - - -