Spor Toto Süper Lig'de 9. hafta mücadelesinde Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya geldi.

Şükrü Saracoğlu'nda oynanan derbi 1-1 eşitlikle sonuçlandı. Fenerbahçe'nin golünü 37. dakikada Diego atarken Galatasarayımızın sayısını 81. dakikada Olcan Adın kaydetti.

Milliyet Gazetesi yazarlarından Uğur Meleke, karşılaşmanın ardından, "En zayıf halkan kadar güçlüsün" başlıklı bir yazı kaleme aldı

İŞTE O SÖZLER...

Dün akşam iki derbiyi peş peşe izledik, Manchester derbisi ip üstünde golsüz bitti. İstanbul derbisindeyse detaylarda kazanan Pereira idi. 180 kritik dakikadan çıkan sonuç şuydu bence: City ile United, Fenerbahçe ile Galatasaray zaten güç olarak birbirine çok yakın. Böyle maçların kaderini nüanslar belirliyor, ufacık detaylar. Dün iki hocanın da 11’inin 9’u-10’u netti zaten. Tartışmasızdı. Kalan 1-2 detayda Pereira form durumlarını göz önüne aldı, doğru Gökhan ve Van Persie tercihleriyle vitesi elinde tuttu. Gökhan ne kadar büyük bir profesyonel olduğunu gösterdi 4 günde 2 defa... Hamzaoğlu’ysa bir kez daha evlat kriterlerini devreye soktu, sağda Sabri, forvette Umut’la başladı. Sabri’nin derbide kendisine gelen neredeyse her pası küçülüp böğrüyle stop etmeye kalkması ve tribünleri el itirazıyla ayaklandırması, özgüveninin tükenişinin net bir ispatı. O her böğür stopu yaptığında bir Zidane öldü, bir Cafu öldü dün gece. Böyle maçlarda en zayıf halkan kadar güçlüsün çünkü. Ne zaman ki Burak-Sinan ikilisi oyuna katıldı, Galatasaray kısmen de olsa oyuna ortak oldu. Bu enerji enjeksiyonu da puanı getirdi zaten.

Hakem performansına gelince... Kabul edelim ki Aydınus, tavır olarak rol model bir hakem. Doğru verir-yanlış verir ayrı konu, ama ben futbolcu olsam onun gibi rahat diyalog kuran bir adamın adaletli çalacağına, gördüğünü vereceğine inanırım. Çünkü tavrı, benimle beraber sahaya oynamaya gelmiş sporcu tavrı. Dün frikiklerde topun önüne iki kesik çizgi çizmesini sevdim, çünkü birçok sporcu topun tam önüne çizilen köpükten rahatsızdı. Bir de barajları önce yerine çekip sonra köpüğü sıkmak yerine, önce çizip sonra barajın oraya kendisinin geçmesini istese, hiç uğraşmasa, çok çabuk olacaktı frikik seremonileri. Ancak dün gece sertliğe müsamaha konusunda ölçüyü kaçırdı, Souza-Sneijder eşleşmesinde daha erken çıkabilirdi sarı kart... Diego’nun golünde de bu yıl yeni talimatla yapılandırılan bir ofsayt kararını kaçırdı ama tabii ki o yanlış, yardımcının yanlışı.

Maçın en büyük tebriğini sanırım futbolun gelişen paydaşlarına göndermek gerek: “Maç 90 dakika, kardeşlik bir ömür” pankartıyla taraftar. Samimi sarılmalarıyla hocalar. Volkan’ın dostça Sneijder’ın durumuna bakması, Caner’in sert faul sonrası özrü. Hepsi harikalar. Fanatik kulüp yöneticileri ve saldırgan medya aradan çıkarsa, eminim bu genç adamlar Türk sporunda şiddeti bitirecekler.