Galatasaray tarihinin en akıl almaz maçlarından birisi 19 Mart 2009’da oynanan Hamburg maçıydı. Yine bir 19 Mart gecesiydi ve akıl almaz işler daha da yukarı çıktı. Bir maçta bu kadar saçma şeyi yapmak ve görmek olumsuz anlamda büyük başarı. Yayıncı kuruluş daha Fatih Terim’i gösterirken bir pozisyon icat edildi Rizespor’a. Rizespor, geçen hafta Kayserispor’un yaptığı hatayı yapmadı. Tek fark buydu. Artık Luyindama hata yaptığı zaman’’klasik’’ lakabını aldı bu hatalar. Peki Sarrachi’ye ne demeli? Arkadaşının top kendisine gelince girdiği garip pskolojiyi biliyorsun. Niye atıyorsun tacı oraya? Maçın normal gidişatı o kadar belli ki, Galatasaray maçı çevirir hatta farkı bile açar gibi bir görüntü var. Çift santrafor oynayınca sağ bek Yedlin’e ve forvet arkası Akbaba’ya gol şansı doğdu. O kadar ciddi iki santrafor var ki, takım çok kötü oynarken bile tehdit oluşturdular ve iki gol geldi. 2-1 sonrası Galatasaray maçı Etebo’ya yapılan faulde kaybetti. Pozisyon yüzde yüz kırmızı kart. Kale, Etebo’nun karşısında. Gitsenize 6-7 kişi hakemin üzerine! Büyük bir hakem skandalı var ortada. Maç 2-1 ve nasıl olsa bu maç kazanılır mantığı hak aramanın önüne geçmiştir. Baktılar kimse durumun üstüne gitmiyor, VAR’da devreye girmedi, bir güzel konuyu kapattılar. Orada hakemin kırmızı kartı niye vermediğinin cevabı, maç 3-3 iken uydurduğu penaltıda. Galatasaray’a karşı bir ön yargı oluştu artık hakemlerde. Falcao’nun o frikiği gol olmadı, dönüşte yine açıklaması mümkün olmayan bir golle durum 2-2 oldu. Savunma baskı yapıyor ve her seferinde top kaybı oluyorsa o zaman başka bir yol bulmak lazım. Hoca çalıştık demişti daha önce. Çalışma olmasına rağmen olmuyorsa o zaman uzun atıp, dönen toplara pres yapmak mantıklı bir çözüm. Fatih Terim’in uygulamadığı şey değil bu geçmişte.

Şimdi burada konu Fatih Terim’e geliyor. Savunma anlamında bu kadar kötü bir ilk yarının ardından Fatih Terim gibi bir teknik adam nasıl aynı kadroyla ikinci yarıya başlar? Bizim bildiğimiz Fatih Terim bu değil. Fatih Terim olaya anında ağırlığını koyar. Aynı kadroyla çıkarken ikinci yarıya acaba Hoca ne bekliyordu? Oyuncu değiştirmek için Rizespor’un penaltı kazanmasına mı gerek var? 3-2 sonrası 3-3’ün geldiği dakika da çok güzeldi. Bu sefer bir akıl almaz şey de rakip yaptı. Hoca’nın bir diğer kararı da çok ilginçti. Maçta Hem Mohamed hem Falcao aralıklı olarak oyundan çıktılar. Babel girdi. Orta saha bomboş kalmışken, takım on kişi kalmışken forvet çıkarıp forvet soktu Hoca. Yine maç sıkışınca savunmadan Luyindama ileri gitti. Bir kere olur, iki kere olur. Her zaman aynı şey olur mu? Enteresan. Enteresan olmayan ne vardı ki zaten?

Galatasaray tarihinde unutulmaz bir isim olan Erhan Önal’ı kaybettik. Şampiyon kulüpler kupasında finale kalan kadroydu onlar. Yarı final demiyorum. Final diyorum. Bükreş’te oynanan maçı biraz araştırdılar. Gazetelerde okuduk. Tam araştırılırsa ne olacağı çok belli. Final oynama hakkımızı çaldılar. Biz o döneme yetişemedik ama maçın özetini izleyince bile normal bir maç olmadığını anlıyorsunuz. Beyin kanaması geçirdikten sonra bile dili döndüğünce Galatasaray diyen bir insan. Saygıyla selamlıyorum. Ruhu şad olsun. Mekanı cennet olsun.