Galatasaray Kulübü kongre üyesi ve Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Fatih Kuşçu'nun moderatörlüğünü yaptığı 'Spor Saati' programında spor gündemini değerlendirdi. Altaylı, sarı kırmızılın eski başkanı Dursun Özbek ile ilgili çarpıcı ifadeler kullandı.

Galatasaray'ın geçtiğimiz hafta yapılan Divan Kurulu toplantısı hakkında konuşan Altaylı, şunları söyledi:

Öncelikle Divan Kurulu toplantısına gidelim. O toplantıda yaşananlar başından sonuna kadar rezalettir. Dursun Özbek o toplantıya gelenlere doğru olmayan bilgiler vermeye devam ediyor. Bu durum Mustafa Cengiz'i çok sinirlendiriyor. Sürekli gerçek dışı bilgilerle insanları kandırmaya çalışan bir insan var. Fakat bundan daha vahim olan bir şey var. Divan Kurulu'nun ekranlara yansımayan ama gürültüsü duyulan bir pozisyonu var.

Dursun Özbek'e Divan Kurulu'nda kendine bağlı bir grup var. Bunlar Mustafa Cengiz'e ağır hakaret ediyor. Benim TV'de söylediğim şeyleri Dursun Özbek hakaret olarak algılıyor. Ben orada bir kez bile sesimi yükseltmemişimdir ama orada Galatasaray başkanına hakaret ediyorlar, küfür ediyorlar. Bana, 'sen kim oluyorsun da Galatasaray başkanına hakaret ediyorsun?' diyen haysiyetsizler, kalktılar bana laf ediyorlar. Ben burada yorumcu olarak hakaret ediyorum. Orada Galatasaray üyesi sıfatıyla Galatasaray başkanına laf ediyorsun. Ben orada hiçbir zaman Galatasaray başkanına hakaret etmedim ki Dursun Özbek gibi biri başkanken...

Geçtiğimiz dönemde Dursun Özbek'in ne kadar Galatasaray'a yakışmayan bir başkan olduğu tüm herkes gördü. Yapılan ve olanlar da çok utanç verici. Dursun Özbek denen zad, 'Galatasaray'a 20 milyon Euro para verdim' dedi. Benim burada söylediğim her rakamın kuruş kuruşa doğru olduğunu o gün de bugün de herkes biliyordu. Dursun Özbek'in buradaki yalanları demekten utanırım, gerçek dışı beyanları demek gerekirse; Galatasaray başkanlar kurulu dediğimiz kurulda, bu konu gündeme geldi. Başkan dedi ki, ''Nedir bu bize koyduğun temlikler? Kaldır bunları' dedi. Özbek de, 'Niye kaldırayım?' dedi. Biz kredi bulup günlük operasyon bulacaktık, belki de satacaktık' dedi.

Niye bunu koydun? dedi. Özbek'in cevabı, 'Ne yani bankalar koymuyor mu? Onlar kaldırıyor mu?' dedi. Eski başkan Alp Yalman da, 'Sen banka mısın Dursun Özbek?' dedi. O da ben bankaya aracılık ediyorum dedi. Ben de, 'Kasa kolaylığı olarak verdim dediniz ama siz bankaya aracılık etmişsiniz' dedi. Özbek, 'Evet, ben bankaya aracılık yaptım' dedi. Türk Ticaret Kanunu'na göre Özbek'in yaptığı tefeciliktir. Bu parayı bulup ama ortağı olmadığım bir şirkete faizle bu parayı vereceğim. Bunun adı tefeciliktir. Bu suçun karşılığı, hazine hem bu paranın faizine ve aslına el koyar.

Dursun Özbek'in faizine de ana parasına da el koyar. Çünkü ben Galatasaray olarak Özbek'in bu parayı bankadan hangi şartla aldığını bilmiyorum ama bu parayı bankalardan aldığını da bilmiyoruz. Getiriyor bu parayı Galatasaray'a faizle veriyor. Bir Galatasaray başkanının faizle kulübe para verdiği tarihinde görülmediği gibi faizle bu parayı kullandırıyosa eğer ve ortaklar hesabından sokmuyorsan; bunun adı sabahtan akşama tefeciliktir. Dursun Özbek, Galatasaray'a tefecilik yapmıştır ve bu bir suçtur. Kendi otelinde konaklamak, kendi tercihi midir yoksa Galatasaray'ın o otelde kalması başka birinin tercihi midir?

Kendi otelinde Galatasaray'ı konaklatmıştır ve otelinin tanıtım reklamını yapmaktır. Ayrıca bunun için fatura kesip faiz işletmiştir. Bu ayrı bir rezalettir. Dursun Özbek, Riva ve Florya'nın satışı için onay isterken; buradan gelecek gelirin 500 milyon dolar olduğunu iddia etmiştir. Galatasaray genel kurulu da 500 milyon dolar olduğu için onayı vermiştir. Oradan gelen para 508 milyon TL'dir ama Dursun Özbek onu da kırdırarak 344 milyon TL'yi Galatasaray SK kasasına sokmuştur. Buna rağmen borçlar azalmamış ve artmıştır. Diyor ya, 'Biz onu sermaye için koyduk'. O da doğru değildir.

Bugün Galatasaray'ın mevcut sermaye artışı ve girdisi sağlamak için hala koyması gereken para 19 milyon TL'dir. Onu bile eksik yapmıştır. 500 milyon dolar nere 500 milyon TL nere? Dörtte biri! Dursun Özbek, Galatasarayılların ceketini bin lira eder diyip 5 bin liraya satıp 900 lira getirmiştir. Bankalardan para alıp bunu Galatasaray'a yüksek faizle vermiştir. Florya'yı 500 milyon dolara satıp 90 milyon dolara satmıştır. Kendi otellerinde Galatasaray takımını konaklatıp buradan Galatasaray'a borç çıkartıp faiz izletmiştir.

Bu alacaklar için de Galatasaray'a temlik koyup, bu masrafları Galatasaray Kulübü'ne ödetmiştir. Bunları yapan bir insan iyi niyetli bir olamaz. Bunları yapan başkan genel kurulda ibra edilemez. Faizleri silmiş mi? Silsin demiyorum. Alacağıdır, tabi alsın. Faizini işletme kardeşim! Sen tefeci misin? Biz, 'faiz işletme' diyoruz. 'Galatasaray'ın senin döneminde olduğu gibi otelde kalmaya ihtiyacı yoktu' diyoruz. 'Florya ve Riva'yı satıp 500 milyon dolar diyip neden 90 milyon dolar getirdin.' diyoruz.'' şeklinde konuştu.