Ülke olarak sıkıntılı bir haftayı daha geride bıraktık. Sultanahmet’te yaşanan ve ülke olarak son 7 ayda yaşadığımız 3. patlamanın üzüntüsü, şehit haberleriyle devam eden kötü sürecin ardından hayata devam ediyoruz, etmek zorundayız. Başımız sağolsun. Ligin 2. yarısını Arena’da açarken kazanarak başlamak küçük bir ümidin sürdürmesini sağladı Galatasaray’ın. İlk 5 hafta benzer öneme sahip maçlar yaşanacak. İlk 5 haftayı 15 puanla geçerse Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin bu süreçteki olası puan kayıpları bize bir umut ışığı olabilir.



***

Sezon başından beri ilk defa Melo’nun yerine Melo tipinde ve kendi bölgesinin oyuncusu olan Donk’un monte olması Chedjou’yu stopere çekerek düşündüğümüz Chedjou- Denayer stoper tandemini sağladı. Sadece Donk’un gelmesi bile oyun içinde diziliş zenginliği kazandırdı. Kağıt üzerinde 4-2-3-1 olan sistem zaman zaman 4-3-3, zaman zaman 4-1-4-1 düzenine oyuncu değiştirmeden dönüştü. Çok büyük bir baskı kurulmadan eski Hocamız Hamza Hamzaoğlu’nun’’ daha hazır değil’’ dediği Sinan Gümüş’ün 1 asist, 1 golüyle maç 2-0’a geldi. Hamza Hoca’yı en çok savunanlardan birisi olarak Bursaspor’un başındayken ‘’ Galatasaray umut vermiyor’’ dedikten sonra artık savunma şansımızın kalmadığını gördüm. Bu takımı Temmuz’dan Kasım’a kadar kim çalıştırdı? Sinan Gümüş hazır değilse oynamadan nasıl hazır olacak? Sinan’ın golüyle fark ikiye çıkınca firkin açılmasını bekledik. Çünkü çok açık saha kaldı fakat Burak Yılmaz’ın sakatlıktan çıkışı ve Sivas’ın da tehlikeli ataklar yapması skoru tutma ihtiyacını doğurdu. Donk çok iyi oynadı. Denayer ve Chedjou uyumlu bir görüntü verdiler.

***

İkinci yarı klasik maçı strese sokma noktasına geldi Galatasaray. Sivasspor bütün riskleri aldı. Texeira’yı da sokunca 5’e 5 bir görüüntüyle kalan Sivasspor’un bu hamlesine 3.golle cevap verip fişi çekmek gerekiyordu. Skoru koruma pskolojisi maçı 2-1’e getirdi. Maç tehlikeye girdi ve birde protesto yaşandı. 2 gündür bu konuda herkesin fikrini okumaya gayret ettim. Hala sahada oynayan oyuncumuzun protesto edilmesine karşıyım. Burada ben esas önemli noktanın şu olduğu görüşündeyim; Dün akşam konu Burak Yılmaz olduğu için Burak Yılmaz’dan gidelim. Eğer biz Burak Yılmaz’a takım içinde güçlü rakipler koysaydık yani 3 sene önceki Umut, Elmander ve Drogba gibi o zaman ne bu kadar tepki alacak oyun oynardı Burak, ne bu kadar Burak’a karşı tahammülsüz olurdu taraftar, ne de Burak Yılmaz bu kadar rahat karşı tepki gösterebilirdi. Nasıl olsa ben oynayacağım diyor oyuncu. Bir yapılan yanlış zincirleme yanlışları doğuruyor. Umut Bulut geçen hafta kupada burnu kırık oynamak zorunda kaldı. Birdaha aynı yerden darbe alıp o halde görünce hepimiz çok üzüldük. Oyuncularımıza ihtiyacımız var. Burak’ın penaltıdan gol atması iyi oldu. Buzlar erimiş oldu biraz. Galibiyet serisinin gelip gelmemesi ligdeki rotamızı çizecek.

***

Kadronun gençleşmesi ne kadar kıymetli. Bir Sinan çıktı, maçın gelmesinde büyük pay sahibi oldu. Linnes ve diğer takviyelerle bu sayı düşerse daha dinamik bir Galatasaray olur. Acil olarak ise bir forvet şart.

 

 

 

 

- - - -