Bursaspor deplasmanı ligin en zor deplasmanlarından birisi. Bugün gördüğümüz kadarıyla bu zorluktan çok uzak bir Bursa havası ve Bursa takımı karşısında buldu Galatasaray. Özel günlerde maç yapmak gelenek gibi oldu. 1 Mayıs’ta maç oldu bu sefer. Tüm emekçilerin bayramını kutlarız. Bu kadar rahat bir maç oynamanın şu an için bir faydası gözükmüyor. Kendi rakiplerine karşı puan almakta bile zorlanan bir Galatasaray var.

Tudor geldiği zaman ne konuşuldu? Oyuncuya dayalı düzen son bulacak. Bir sistem takımı, bir antrenör takımı kurulacaktı hesapta. Tudor gelir gelmez takımın bütün kimyasıyla oynadı ve kendi sistemini benimsetmek istedi. Bugünkü gelinen nokta ne? Fenerbahçe maçından önce oyuncuların alışkın oldukları düzende oynamak istedikleri ve Tudor’un tekrar Riekerink’in oyununa dönmesi. Yani yine oyuncuların istediği olmuş. Ouyuncular istediklerini yaptırmışlar Hocaya. Düzen aynen devam. 5-0 kazanılan bir maçtan sonra bile ortada büyük sıkıntılar sürüyor. Galatasaray’ın kadrosu belli. Bunu anlamak büyük bir keşif değil. Oyuncular kendi istedikleri şekilde oynamışlar, bir maçta son dakikada gol yemişler ve diğer maçta rakibin dağınık olmasından faydalanıp fark yapmışlar. O zaman yine aynı konulara dönüyoruz. Tudor değil herhangi bir Hocayla da bu lig bitebilirdi. Bu arada kaybı yaşayan yine Galatasaray oldu.

Bütün büyük maçları kaybedip zayıf performanslar içinde olan takımları yenmekle geçti koca sezon. Bu durum yüzünden şu an için tabloda 4.lük söz konusu. Tabii şöyle bir maçta hakem konuşulmaz normalde ama rakibinin yüzüne uçan tekme atan oyuncunun sarı kart gördüğüne şahit olmak şaşkınlık vericiydi. Nasıl olsa kimseden ses çıkmaz. Herkes rahat.