Cumartesi sabahı büyük bir felaketle uyanmıştık. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başkenti Ankara'da bombalar peş peşe patlamış ve onlarca vatandaşımızı kaybetmiştik. Bu kadar kolay mı Ankara'nın göbeğini patlatmak? Daha yaşama dair birçok umutları olan insanların yaşama hakkını elinden almak bu kadar kolay mı? O gün orada sadece miting için bulunan insanlar ölmedi. Zaten düşündükleri de buydu. Koskoca bir merkezi patlattılar. Tesadüfen o saatte orada sizde olabilirdiniz, bende olabilirdim, herkes olabilirdi ki üç haneli sayılara ulaşan kayıp sayısına maalesef ulaştık. Çok fazla üzüldük. Çok fazla acı yaşadık ve o gün bir Milli maç oynadık futbolda. Kazandık ama maç düşünecek halde sanıyorum kimse değildi. Kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı saygıyla anıyorum.
Bu büyük acının etkisinden kurtulamamışken dün akşamın Türk futbolunun son yıllardaki en özel gecesini yaşayacağımızdan habersizdik. Rakiplerimize tebrik mesajları gidiyor, rakip oyunculardan birisi''bana niçin diye sormayın ama Türkiye kesin puan kaybedecek''diyordu. Türkiye'nin puan kaybedeceğine inanıyor olabilirsin, bunu istiyor olabilirsin. Kesin puan kaybedecek ne demek? Sen müneccim misin? Duygusal yoğunluğun dorukta olduğu İzlanda maçına daha önce de dediğim gibi tarihi bir maç olacağını bilmeden başladık. Teknik taktik tarafından ziyade büyük bir mücadele karşılaşması oldu. Maça stresli başladık ama çabuk durumu toparladık. Oğuzhan ve Vokan'la gol denemeleri yaptık. Kalemizde yarım pozisyon dışında pozisyon vermedik ilk yarıda. Bu arada Amsterdam'da Çeklerin 2 farklı öne geçmesi bizi rahatlattı çünkü alacağımız haberlere göre stratejimiz değişebilirdi. Çok fazla ümidimiz yoktu açıkçası ama futbol bu belli olmaz diye bekliyorduk.
İkinci yarıya yine dengeli başladık. Hollanda 2-0 geride bile olsa Çekler 10 kişi kalmıştı. Savunma tedbirini 2.plana atmak için erkendi. Taa ki 65. dakikaya kadar. Aynı dakika içinde Çekler 3-0 öne geçti tamam artık o taraf bitti derken stat ayaklandı ve Kazakistan'ın gol haberi geldi. Bu andan itibaren sanıyorum hepimiz ayağa kalktık. Maçı büyük bir heyecanla izlemeye başladık çünkü 1 gol yıllar sonra bizi turnuvaya götürecekti. Beraberliği cebimize koyalım kendimizi play off'a atalım derken bir anda kendimizi başka bir hedefin içinde bulduk. Hakan- Gökhan değişikliğinin ardından geriye kalan 2 değişiklik hakkımızı golcülerden yana kullandık. Tam rakip sahaya maçı taşımak üzereyken Gökhan Töre büyük bir hata yaptı ve bir çuval inciri berbat etmiş gibi gözüküyordu. Eksik kalmamızın ardından Hollanda'nın da kısa zamanda 2 gol bulması ufak bir endişe uyandırdı. Ya Hollanda 3-3 yaparsa ve 4.golü atma şansı olursa diye düşündüm açıkçası. 10 kişi kalmamıza rağmen pozisyon üretemedik ancak gol için için takım yoğun bir çaba gösterdi. Faul düdüğü çaldığı anda sanki temdit penaltısı kazanmış gibi bir bekleyişe geçtik. Sahada yedekler dahil herkes ayakta ve bir spiker atasözü yine sahnede'' Selçuk geliyor golde geliyor''. Muazzam bir gol. Golün güzelliği bir yana tarihi bir gol oldu. Golden sonraki sevinç görülmeye değerdi. Orada çok güzel bir ayrıntı var. Yedekteki oyuncularımız kendi yarı alanımızda sevindiğimizi anlayıp oyun başlamasın diye oyuncularımızı sahaya yönlendirdiler. Letonya'dan da bizi mutlu eden haber gelince çok acı gektiğimiz günlerden sonra hakkımız olan sevinci yaşadık.
Böyle Milli duyguları yaşamayı çok özlemiştik. Atılan bir golde tüm ülkenin goooool diye haykırdığını bilmek, bunu tekrar 2008'den sonra yaşamak tarifsiz bir mutluktu hepimiz için. Keşke bu birlikteliği saygı duruşunda da gösterebilseydik. 1 dakika susmayı beceremiyoruz inanılacak bir şey değil! Bağıranları yuhlayacağına herkes yanındakini sustursun bu kadar basit yani. Yıllar sonra büyük bir turnuvaya gideceğiz. Her gittiğimiz turnuvada iz bıraktık. Yeni bir macera öncesi şimdiden başarılar. Emeği geçen tüm futbolculara, Fatih Terim olmak üzere tüm teknik heyete ve tüm ülkemize tebrikler.
Fransa yolcusu kalmasın
Deniz Özer
-
-
Yorumlar
Trend Haberler
Sinan Engin: "Galatasaray'a üst düzey adam gelecek!"
Ertem Şener: "Benim bildiğim Kazımcan ve Lemina..."
Bünyamin Gezer'den Yasin Kol yorumu: "Level atladı..."
Levent Tüzemen: "Galatasaray UEFA'ya şikayet etmeli.."
Serdar Ali Çelikler'den Dursun Özbek iddiası: "Kankalar!"
Ahmet Çakar: "Okan Buruk'a kısmen katılıyorum..."