Milli maç arasından sonra sezonun ilk kritik dönemecine geldik. Galatasaray'ın 8 günde dünkü Gençlerbirliği maçı dahil oynadığı maç ve önümüzde oynayacağı 2 maç gerçek bir sınav. Hem ara dönüşü hemde Benfica maçı öncesi olması sebebiyle maçın kolay geçmeyeceği düşüncesi hakimdi. Gençlerbirliği'nin Mehmet Özdilek ile beraber oynadığı katı savunma ve sert futbol anlayışı büyük takımlar için tehlike oluşturuyor. Beşiktaş bu tehlikeyi kazanacak pozisyonları bulmasına rağmen aşamamıştı. Böyle maçlarda golü erken bulmak maçı çözüyor ve bunu Galatasaray 2.yarının başında yaptı.


Maça Başakşehir maçının son bölümündeki düzenle başladık. Hamza Hamzaoğlu sonuç alan kadroyu bozmak istemedi ama bazen o son bölümler aldatıcı olabiliyor. Takımın teke tek kaldığı zaman içeri dışarı adam eksiltebilen tek kanat oyuncusu Yasin'i kenarda tutma lüksü yok Galatasaray'ın. Podolski de çalım atar diyeceksiniz ama Podolski solda oynuyorsa çizgiye iner keser, sağda oynuyorsa içeri kateder vurur veya asist yapar. Bugün yine Sneijder solda, Sneijder'in yerinde Bilal ve sağda Podolski başladık. Geçmiş haftalara göre plan daha iyi tuttu fakat bu sefer Umut'un pivot santrafor görevi yapamaması üretkenliği engelledi. Mecburen uzaktan şutlarla sonuç arandı. İlk yarıdaki savunma dağınıklığından yararlanan Gençlerbirliği golü buldu hatta içeri 2-0 bile girebilirdi. Djalma zoru başardı. İlk 45 dakikadaki çok kötü hakem maç farklı Galatasaray lehine bitince maç sonunda unutuldu.


2.yarının başlama düdüğü çalar çalmaz Galatasaray'ın son zamanlardaki en iyi futbolunu izledik. Chedjou'nun Anderlecht maçını hatırlatan asistiyle gol perdesi açıldı. Açıkçası sahanın iyilerinden Rodrigues'in çıkması ve Bilal'in oyunda kalmasını devre başlarken eleştirmiştim ama Bilal o golü atınca ağzımız kapandı. Biz hep keşke böyle haksız çıksak bizim için sorun yok. Derken Chedjou asistine gol ekleyince maç orada bitti ve olay show kısmına döndü. Podolski giderek formunu yakalıyor bu Galatasaray için çok önemli. Eskiden 60'tan sonra yoruluyordu. Bayağı kondisyon yüklenmiş. Yasin zaten maçı çeviren oyuncu. Yasin sola, Sneijder ortaya gelince bütün çark işlemeye başladı. Sneijder Selçuk'un yanında gibi gözüktü ama o biraz tahtada kalmış gibi çünkü Sneijder oyun içinde kendisi insiyatif alan bir oyuncu. Selçuk zaten İzlanda maçının moraliyle eksiksiz bir oyun oynadı. Burak'ın oyuna girmesi yine büyük riskti. Bu sefer korkulan olmadı. 2.yarıdaki Galatasaray zevk verdi. Çok daha farklı bir galibiyet olsaydı sürpriz olmazdı.


Benfica maçı ve Fenerbahçe derbisi var önümüzde. Macera aramanın Galatasaray'a bir faydası yok. Yasin, Sneijder, Podolski ve öndeki Burak dörtlüsü ne zaman bozulursa problem oluyor. Dün Burak sakatlıktan yeni çıktığı için Umut oynadı ama üçlünün olması bile yetti. Galatasaray bu hücum dörtlüsünü bozmazsa elbet gol bulur. Değişiklik olabilecek tek yer Chedjou acaba orta saha oynar mı Denayer iyileşirse? Yine gördük savunmada eleştirdiğimiz Chedjou 1 gol 1 asist yaptı. Hamza Hoca Chedjou- Hakan ikilisi iyi gidiyor dediğine göre bu olmayacak ama bence mantıklı bir çözüm olabilirdi. Geçen günlerde vefatının 100.yılında anılan Galatasaray Tarihinin önemli isimlerinden Tevfik Fikret'i de saygıyla anıyorum.  Kendisi''fikri hür vicdanı hür''karakteriyle ülkemizin ve Galatasaray'ımızın her zaman vazgeçilmez bir parçasıdır.