Galatasaray için sezon tam anlamıyla kabus gibi başladı... Avrupa Ligi'nde adı sanı duyulmamış Östersunds çıkınca herkes "Tur çantada keklik" gözüyle baktı. Ancak 13 Temmuz'da Sarı- Kırmızılılar çok ama çok büyük bir şok yaşadı.

KABUS GİBİYDİ...

Yeni transferlerden sadece Gomis ve Maicon forma giyerken, bir önceki sezon tel tel dökülen kadro aynen sahadaydı. "Köy takımı" diye aşağılanan Östersunds, Galatasaray'a adeta futbol dersi vererek maçı 2-0 kazandı. Sezona büyük umutlarla başlayan Sarı-Kırmızılılar için bu skor tam anlamıyla kabustu. Camiada oluşan enerji bir anda yerle bir olmuştu. Yaşanan futbol faciası en çok Başkan Dursun Özbek'i kızdırdı. Maçın ardından adeta çılgına dönen Özbek, yöneticilere ve kulübün profesyonellerine "Bu iş bitti. Yarın Tudor'u gönderiyorum" dedi. Başkan çok kararlıydı ve kesinlikle geri adım atacak gibi durmuyordu.


SADECE DİNLEDİ

Ardından İstanbul'a dönüş uçağının 2 saat rötar yapacağının haberi geldi. İşte burada belki de Galatasaray'ın kaderi değişti. "Daha kadro tam anlamıyla kurulmadı. Hocaya zaman tanı- mak lazım. Rövanşta turu geçeriz" diyen yönetici ve profesyoneller Özbek'i iknaya çalıştı. Kendisine söylenenleri sadece dinleyen ve tepki vermeyen Başkan Özbek dönüş uçağının en önünde tek başına oturdu. Yolculuk boyunca da kimseyle konuşmadı. Uçak İstanbul'a indiğinde ise Başkan Özbek kararını açıkladı: "Tudor'la devam ediyoruz."

TERİM'SİZ OLMAZDI

Eğer Galatasaray yönetimi o dönem Igor Tudor'u gönderseydi, Milli Takım'ın başında olan Fatih Terim de göreve gelemeyecekti. Farklı bir teknik adamla yola devam edilecek, büyük ihtimalle de 21. şampiyonluk çok uzakta kalacaktı. Bence üç önemli teknik adama sahip, üç güçlü rakiple yarışan Galatasaray'ı Fatih Terim'in dışında kimse şampiyon yapamazdı.

İPLER KOPTU BİR KERE

Östersunds rövanşında beklenen mucize gelmeyince kaos rüzgarları geri döndü... Özbek ile yönetim biraz da 'mecburiyetten' Tudor'un arkasında durdu. Ancak Hırvat hoca ve taraftarın arasındaki ipler kopmuştu bir kere... Maç sonrası basın toplantısında gazetecilerle de tartışan Tudor birkez daha 'tartışılan adam' olmuştu.

FLORYA'DA İSYAN VAR!

IGOR Tudor'un en çok üzerinde durduğu konulardan birisi idman temposuydu. Hatta kendisinden önce takımın çalışmadığını da çevresine söylüyordu. Hırvat hocanın komando eğitimlerini andıran idmanları kısa sürede futbolcuları isyan noktasına getirdi. Aslında bazı yıldızlar ve Hırvat hoca arasındaki gerilim de bu noktada başladı. Yönetim ve teknik heyetten gelen telkinlere rağmen Tudor hiç geri adım atmadı.

GELİŞİ DE GİDİŞİ DE OLAY OLDU
 

SEZON öncesi yönetim ve Tudor'un aldığı en kritik kararlardan birisi Sneijder ile yolların ayrılmasıydı. Hollandalı yıldız, tribünler için basit bir futbolcu değildi. Bir semboldü. Ayrıca takımın havası da doğacak tepkilere set çekecek durumda değildi. Yönetim burada strateji hatası yaptı. Ayrılık kararının Östersunds yenilgisi sonrasında alınması çok büyük bir kriz çıkardı. Ancak sezon ilerledikçe, Sneijder'in ayrılığının ne denli doğru olduğu anlaşıldı.

DEĞİŞİMİN İLK SİNYALLERİ

Kadro ve oyun planındaki değişimin ilk sinyalleri aslında Hertha Berlin maçında alındı. Ndiaye ve Fernando'lu takımın ilk performansı, lig öncesi taraftarlara umut aşılamayı başardı.

GALATASARAY HAVA YOLLARI

Tudor'un kadro revizyonu önerisini kabul eden Galatasaray yönetimi tarihin en önemli transfer operasyonlarından birisine imza attı... Başkan Dursun Özbek'in "Uçaklar inecek" sözünden sonra taraftarlar böylesine büyük bombaların patlayacağını tahmin etmiyordu. Ancak ilk olarak Gomis, Belhanda ve Maicon'un gelmesi camiada büyük bir sinerji yarattı. O dönem Atatürk Havalimanı hiç olmadığı kadar yoğun günler yaşadı. Ardından da diğer yıldızların uçağı indi. Son kullanma tarihi dolan kadro gerçekten de baştan aşağıya yenilenmişti.

Kaynak: Takvim