Bu kadar uzun bir ligde hiç puan kaybetmeden, hiç maç kaybetmeden gitmek zaten çok zor. Böyle maçları kazanmak lig sonuna kredi taşımak için önemliydi. Bugün bu kredi tüketildi. Erzurumspor maçında olduğu gibi, böyle maçları ilk golü bularak çözmek gerekiyor. Hikmet Karaman ile Ankaragücü kendilerine göre doğru bir strateji ile oynadı. Kaptıkları toplarla topu bir an önce kanatlara aktararak sonuç aradılar ve başarılı oldular. Emre Kılınç gibi sezonun iyi oyuncularından birisinin yaptığı kötü tercihti maçın kırılma anı. Galatasaray’ın zor duruma düşme ihtimali olan bir şey olunca kaçırmıyorlar zaten! Arda Turan’ın içinde olduğu penaltıyı defalarca izledim, mantıklı bir penaltı açıklaması bulamadım. ‘’ Devre bari 0-0 bitsin’’ diye düşünürken içeri 1-0 mağlup girmek Galatasaray için moral bozucu oldu.
Fatih Terim’in ikinci yarı başındaki hamleleri olumlu etki yapmadı. Hoca sanki son dakikalara girmiş gibi hamleler yaptı ve sanki maçın son anları oynanıyormuş gibi 2.gol geldi Ankaragücü adına. Falcao hakkındaki görüşlerimi Antalyaspor maçında uzun uzun yazmıştım. Galatasaray’a da yazık, kendisine de yazık. Onyekuru’nun verdiği ara pasında Falcao gibi bir ismin yaptıkları inanılmazdı. Sanki ilk defa futbol oynuyor gibiydi. Mohamed’in Kırmızı kartı ile ilgili konuşmak istemiyorum. Daha geçen gün bir maçta dirsek atan futbolcu aleyhine penaltı bile verilmedi. Teknik olarak şöyle bir durum var; Eğer Galatasaray orta sahası olması gerektiği gibi olsa Mohamed o kadar geri gelmek zorunda kalmaz. Feghouli girince maçın şekli değişti ama zaman yetmedi.
Bir taraftan voleybol maçını takip ediyordum. Kadın Takımı final kaldı. Galatasaray’ın tarihinde voleybol branşında avrupa kupası eksik. Haydi artık getirin şu kupayı. Yıllardır bekliyoruz.