Sadece sporda değil. Genel olarak ülkemizde işi son ana bırakmak gibi bir kronik hastalık var. Bu hastalığa kendimi de katarak söylüyorum. Bu hastalık bu sezon çok fazla olarak transfere sıçradı. Bütün takımlar 31 Ocak’ın bitmesine saatler kala oyuncu transferleri yaptılar. Santraforu olmayan Galatasaray son 2 günde 1 stoper, 2 santrafor aldı ve bu 3 transferden ikisini ilk 11 başlattı. Diagne transferi daha önce olsaydı Diagne belki Kasımpaşa’da gördüğü o kırmızı kartı görmeyecek ve dün sahada yer alacaktı. Diagne gibi bir golcü dün olsaydı da belki 2 puan kaybı yaşanmayacaktı Galatasaray. Sinan Gümüş önemli gollere imza attı fakat net bir santrafor olmadığı çok açık. Sinan’ın verimli olduğu en iyi pozisyon yardımcı forvet pozisyonu. Mitroğlu en oyunda kalması gereken dakikalarda oyundan çıktı. Bu da takıma geç katılmasından dolayı oldu. Ben Sinan maça başlar diye düşünüyordum. Mitroğlu yeni geldi ve maç kondisyonu az. Böyle olsaydı daha doğru olurdu ama maç berabere bitince konuşmak kolay tabii.

Luyindama- Marcao ikilisinin ilk kez beraber oynaması, Mitroğlu’nun arkadaşlarının ismini tam olarak öğrenmeden maça çıkması ilk yarıda çok uyumsuz bir Galatasaray ortaya çıkardı. Fernando- NDiaye- Belhanda üçlüsünün baskıya yeterli direnci göstermemesi de eklenince Alanyaspor ilk yarıda tarihi farkı kaçırdı. Galatasaray’ın pozisyona grime ihtimalleri yanlış pas tercihleriyle son buldu. Bu kadar kötü geçen bir ilk yarıyı Galatasaray tecrübesiyle berabere bitirmeliydi. Pas yapıp, oyunu yavaşlatmalıydı. Yediği aşırtma gollere artık Muslera’nın bir çözüm bulması lazım. Kaleye çok uzak bir mesafe olmamasına rağmen çok öne çıktı. Ne olursa olsun Galatasaray ilk yarıyı mağlup bitirmeyi hak etti.

Golü yedikten sonra Galatasaray uyandı. Bu uyanış her zaman sonuç vermiyor işte. Çok iyi bir zamanda golü buldu Galatasaray ama golden sonra yine oyunun temposu Alanyaspor’a geçti. Muslera son dakikalarda yaptığı oyunu hızlı başlatma özelliğini daha önce kullansaydı Galatasaray gole yaklaşabilirdi. Sinan 3 net pozisyon buldu. Birinde vurmadı, birinde savunmaya çarptı, birinde de pas tercihinde yanlış yaptı. Galatasaray seviyesindeki bir atak oyuncusu orada NDiaye’nin önüne ara pasını bırakmalı. Alanya’nın iyi oyunu, Galatasaray’ın kötü oyununun yanında bir de hakem faciası var elbette. 2 Alanyaspor oyuncusunun birbirine girdiği ve Alper Ulusoy’un faul verdiği pozisyon hakem Alper Ulusoy adına ciddi soru işaretli bir pozisyon. Kaleci Haydar’ın enteresan bir şekilde sakatlanıp 2 dakika yerde kalmasına, yine uzatma dakikaları içinde oyuncu değişikliği yapılmasına rağmen hemen hemen hiç süre eklememesiyle de bu soru işaretlerini güçlendiren bir Alper Ulusoy vardı. Bu algıyı yarattı Alper Ulusoy. Kusura bakmasın. Eşi benzeri görülmemiş bir faulü nereden uydurdu çok merak ediyorum.

Metin Oktay’ın doğum gününe yakışan bir sonuç olmadı. 83.yaşında bile böyle güzel hatırlanmak için Metin Oktay olmak gerekiyor. Herkes Metin Oktay olamaz. Daha büyük başarılar elde eden oyuncular oldu ama böyle sevilmedi, sevilemez de zaten. Metin Oktay kalplerde hep yaşayacak. Fatih Terim’in babası Talat Terim'in rahatsızlığı da bizi üzdü. Acil şifalar dilerim. Sağlığına kavuşmasını dilerim.