Galatasaray şampiyon olursa Göztepe deplasmanı yine unutulmaz bir deplasman olacak. Sezonun özel hikayesine sahip maçlarından biriydi. Linnes’in maçın ilk dakikasındaki pas tercihi doğru olsa Galatasaray maça önde başlayabilirdi, diğer taraftan Göztepe Galatasaray’ın hatalarından faydalanıp goller bulabilirdi ilk yarıda. Bu zeminde yenik duruma düşmemek çok önemliydi. Çıkarması çok zor olurdu ve zor oldu nitekim. Santraforsuz oynamak bu saha şartlarında Galatasaray’ın işini zorlaştırsa da Linnes- Onyekuru ikilisi özellikle çok iyi uyum yakaladılar. Mariano’ya eşlik etmesi gereken Feghouli bir kere bunu yaptı ve gol geldi. Göztepe penaltıyı gole çeviremediği anda pskolojik olarak maçı kaybetti. Galatasaray bu fırsatı kaçırmadı. Hak yerini buldu da diyebiliriz. Çok tuhaf bir hakem yönetimi vardı çünkü. Gerçi tuhaf gelmiyor artık hiçbir şey.

Göztepe’nin maçı kırmızı kart görmeden bitirmesi, Galatasaray’ın açık penaltısında VAR’a bile gidilmemesi, maçın uzatma süresinin bitmesine rağmen 1 dakikaya kadar yakın süre fazla oynatılması gibi etkenlere rağmen Galatasaray kazanmayı bildi. Fatih Terim’in basın toplantısında beklediğimi buldum açıkçası. Sitem edilmeyecek gibi bir durum değil. 6 puan öndeki rakibin oyun gücü geçen seneye göre düşük. Bir şampiyonluğun daha gelme şansı çok fazla. İtalyan kondisyoner Bartalli’yi bulanlar, Marcao’yu stopere bulanlar nasıl santrafor bulamıyorlar? Santraforsuzluk yüzünden Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nden elendi. Teknik kadro eldeki malzemeyle her şeyi deniyor. 4-2-3-1 başladı, 2.yarı 4-3-3’e döndü. Galatasaray’ın istikrarlı oynayan net bir golcüsü olsaydı Galatasaray şu anda çok başka yerde olurdu.