Eski maçların tekrarını izler gibi, çoğu defa aynı derbileri, farklı oyuncularla izliyoruz. Maç bir yerden sonra öyle bir hal alıyor ki 0-0 bitecek diye bağırıyor. Fenerbahçe’nin oyunu tutma düşüncesi olması halinde nasıl bir maç geçeceği senaryosunu konuşmuştuk. Beklediğimiz gibi oldu. Maçı değiştirecek şey erken bir gol olabilirdi. Linnes ile, özellikle de Arda Turan ile çok net pozisyonlara girdi Galatasaray. Fenerbahçe’nin pozisyonları daha çok çaprazdan atılan şutlardı. Arda Turan’ın bomboş pozisyonda kafa vuruşuyla yapamadığı gol maçın gidişatını belirledi. Galatasaray’ın öne geçmesi halinde nasıl bir maç olacağını ikinci yarıda Galatasaray’ın dörde iki geldiği pozisyonda gördük. Fenerbahçe orta sahası Etebo girene kadar Galatasaray orta sahasına üstünlük kurdu ama Etabo oyuna girince bu üstünlükleri de kayboldu. Fatih Terim, on dakika önce o üç değişikliği yapsaydı maç farklı olabilirdi. O 3 değişiklikte tek itirazım Falcao gibi bir deneyim oyunda kalıp, sahada hiçbir şey yapmayan Belhanda kenara gelseydi daha etkili bir hamle olurdu.

Galatasaray Takımı içerisinde Fenerbahçe maçlarında kahraman olma sevdası görüyoruz. Topla fazla oynama, müsait arkadaşına pas verme yerine şut tercihleri kullanma gibi durumlar oluyor. Az önce söz ettim. Dörde iki geldi Galatasaray. Dörde iki! Bu kadar kötü kullanılamaz o pozisyon. Antrenmanda çift kale maçta böyle bir şey olsa Hoca oyunu durdurup, ‘’bu ne’’ diye antrenmanı keser. Yiine sol çaprazda Emre Kılınç’ın bir pozisyonu var. Şut tercihi yerine Diagne’ye pas tercihi yapsa Emre, pozisyon Diagne için kaçırması daha zor. Maçlar böyle bitince iki takım da fazla yara almamış oluyor fakat Galatasaray’ın rakibini böyle bulmuşken puan kaybetmemesi gerekirdi. Perşembe günü Rangers maçı var. Bugünkü derbiden çok daha önemli bir maç. O maçın telafisi yok.