Eski açık sarı desene filminde Barcelona maçı öncesi Fatih Terim'in oyunculara bir uyarısı vardı. '' Çabuk oyunla telaşı, paniği birbirine karıştırmayın''. Bu sezon şu ana kadar Galatasaray'ın en büyük problemini bu olarak görüyorum. Çabuk oyun ile telaşlı oyun birbirine karışıyor. Çabuk oynayacağız derken telaş başlıyor. İlk yarı yapılan orta saha presleri sonrası kapılan toplar Galatasaray'a ciddi gol şansları verdi ama ikinci yarı bu bahsettiğimiz telaşa, skoru koruma duygusu da eklenince ortaya sıkıntılı bir ikinci yarı çıktı.

Dün Konyaspor maçında da benzer bir oyun gidişatı oldu. İlk golü bulduktan sonra daha kendine güvenerek oynaması gereken takım, atılan gollerden sonra daha tedirgin hale geliyor. İlk yarıda golden sonraki yirmi dakika gol yemeyince takım tekrar kendine geldi ve bayağı gol kaçırdı. Halil'in santrafor arkasında oynaması çok önemli. Galatasaray'a büyük hücum avantajları sağlayacak. Özellikle ikinci yarı gibi baskı yendiği zamanlarda orta sahada dirençli oyuncu eksikliği her zaman göze çarpıyor. Alpaslan'ı defansif orta saha pozisyonuna çekmek böyle durumlarda bir çözüm olabilir mi? Bence olabilir. Lokomotiv ve Beşiktaş maçları artık tam olarak takım hakkında bize fikir verecek.