Bir yöneticinin bile bir takımı nasıl daha iyiye götürebildiği gibi nasıl kötüye götürebileceğini de bu on günde yaşadık. Çok önemli maçlar vardı ve konuşmak istemedim. Hajduk Split maçının bir gün öncesine dönelim. Abdurrahim Bey’e sorulan Ali Palabıyık sorusuna ‘’ beyaz sayfalar açmanın artık zamanı geldi’’ dedi Abdurrahim Bey. Abdurrahim Bey ile ilgili çoğu konuda, çoğu defa eleştiriler yaptık. Transfer yapma probleminden söz ettik ama bu bambaşkaydı ve artık sinirlerimiz açıkçası bozuldu. Kadıköy’deki 2019 yılında oynanan derbiyi hatırlayan her Galatasaraylı halen öfkesini taze olarak yaşıyor. Ali Palabıyık o gün Galatasaray’ın iki puanını göstere göstere Galatasaray’ın elinden aldı. Siz o gün Galatasaray yöneticisi olarak hatta Başkanımız rahatsız olduğuna ve daha da aktif bir yönetici olduğunuza göre orada’’ Beşiktaş maçında 70 metre uzaktan taç verdi diye, Rize’de doğru bir penaltı verdi diye hakemliği bitirilen hakemler varken, böyle bir maçın hakeminin halen bir derbi maçına verilmesinden sonra Ali Palabıyık’ın bu maçta takipçisi olacağız’’ diyemiyorsunuz. Sonra bu soruyu Fatih Terim’e soruyorlar. Diyorlar ki Albayrak böyle böyle dedi. İlk önce’’ anlamadım’’ diyor. Sonra ‘’aynı fikirde değilim’’ diyor. Fatih Terim’de çok rahatsız oluyor ama belli etmiyor. Buradan sonra çorap söküğü gibi her şey karışıyor.
Gelelim maça. Çok uzun bir maç yazısı yazmayacağım. Yusuf Erdoğan’ın golü de hayatın Yusuf’a bir ödülüydü. Askerdeyken forma giymesi kendisinden habersiz yayıldı diye bu oyuncu Galatasaray’a gelemedi. Oyuncunun yaşadığı tramvayı düşünmek bile korkunç. Bu sebepten Yusuf Erdoğan Galatasaray’a gelemediyse, o zaman daha transfer resmiyete dökülmeden Abdurrahim Bey neden Falcao ile fotoğrafını sızdırdı? Hani transfer resmi olmadan olayın sızması büyük bir meseleydi? Sonra ne oldu? Hayatının şokunu yaşattığınız oyuncu topu doksana vurdu. Tam topa vururken top yerden sekiyor, Allah da yardım ediyor. Tam bir etme bulma dünyası golü. Takımı zaten konuşmaya gerek yok. Sağlıklı spor yapma amacıyla maça çıksanız bu kadar oynarsınız. Etebo, Taylan, kaleci Fatih ve ikinci yarı Babel’i ayrı tutuyorum. Sahanın ikinci yarısının en iyisinin Babel olması da enteresan. Fatih Terim’in maçı bırakmasına ayrıca üzüldüm. Hocam biz Milan’a karşı son 5 dakikada maç aldık. Siz vardınız yine. 5 dakika çok uzun bir zaman. Gerçekten anlayabilmiş değilim. Ne kadar kızmış olsa bile eskiden Fatih Terim böyle şeyler yapmazdı. 67 yaşından sonra bir insan değişmeyeceğine göre, demek ki içinde tuttuğu bazı şeyler var ve dışarı böyle vuruyor. Doğru mu? Değil ama bir sıkıntı olduğu çok belli.
Mustafa Cengiz Başkan’dan çok kısa söz ettim. Başkan’ın geçirdiği rahatsızlık konusunda benim için konuşmak hem zor, hem kolay. Çok yakından yaşadım yıllarca en yakınımda. Çok geçmiş olsun. Bu kadar zor şeyler ile uğraşırken haliyle eskisi gibi aktif olması da zor. Devam edince de son yaşananları zaten az önce yorumlamaya çalıştım. Hiç tanışmadım tabii ama daha Başkan olmaan önce de dinlediğim, izlediğim bir insandı. Kendisini seviyorum. Geçen sezonun bittiği döneme seçim koymak doğru olurdu ama bırakmak istemedi. Umarım sağlığı iyiye gider.
