Mesut’un golünden, 60.dakikaya kadar olan bölüm dışında tamamen Galatasaray’ın kontrolünde geçen bir maç. Tehlikesiz bölgede topun Fenerbahçe’de olması önemli değildi. Doğru pas yapılacak her atak tehlike olacaktı ve oldu da zaten. 1-0 sonrası amatör takımlar seviyesinde olmaması gereken bir golle 1-1 olunca maç, biraz demoralize oldu Galatasaraylı oyuncular. Son yarım saat artık tamamen maçın tek hakimi olan Galatasaray, oyuncu değişiklikleri ile rakibine orta sahayı geçirmeyen Galatasaray, goller kaçıran Galatasaray. Kalesinde başka gol pozisyonu vermeden maçı kaybetmek futbolda maalesef olan şeyler. Özellikle Galatasaray- Fenerbahçe derbilerinde sık olan şeyler. Ancak burada artık sabırların taştığı, konuşmak gereken konular var;

VAR’da olan hakem, Yaşar Kemal Uğurlu. Kimdir kendisi? Bir buçuk sene önce Muslera’nın ayağı kırılmasına rağmen, Muslera acılar içerisinde olmasına rağmen oyunu gol olacak mı diye devam ettirecek kadar gözü dönmüş bir hakem. Sahada kim var? Halil Umut Meler. Kimdir kendisi? Geçen sene Mostafa Mohamed’i utanç verici bir kararla oyundan atıp Galatasaray’ın belki de şampiyonluğunu engelleyen bir hakem. Biz kendilerini tanıyoruz. Maçta aynı maçta özellikle iki karar var. Ya golü vereceksiniz, ya da penaltıyı. Bunun ikisini de yapmayıp, üzerine maçı bitiriyorsanız burada mideler bulanır. Bakın daha İrfan- Kerem mücadelesini konuşmuyorum. Trabzon’da Kim oyundan atılırken, tüm Fenerbahçe tarafının ortak fikri değil miydi faul olmadığı? Evet. Bence de faul değildi. Diagne’nin pozisyonu da aynı, son saniyede Berkan’a yapılan hatta aynı bile değil. Iki elle itiyor Serdar. Ne oldu şimdi? ‘’Rakip takım maçı hak etti’’ dememek lazım bizim ülkemizde. Bu işler böyle maalesef. Fenerbahçe o gün yaptığı megafon konuşmasının karşılığını bugün aldı. Galatasaray yönetimi de Beşiktaş maçından sonra megafon konuşması yapsaydı ya golü verilirdi bugün, ya da penaltısı verilirdi Galatasaray’ın.