Tüzemen'in, "Bülent Korkmaz gelirse kıyamet kopar" başlıklı yazısı şöyle:

Cesare Prandelli, Hamza Hoca ve Mustafa Denizli'nin Galatasaray'dan ayrılış sebebi Florya'da oluşan, "Futbolcuya dayalı sistem"dir! Galatasaray yönetimi, o kadar basiretsiz ki; Florya'daki bu anlayışı bilmelerine rağmen takımın başına hoca olarak Bülent Korkmaz'ı getirmeye çalışıyor. Eğer futbolcuya dayalı sistem "Kor" bir ateş ise Korkmaz bu ateşe benzin olur... Çünkü Bülent Korkmaz hala kendisini Galatasaray kaptanı olarak görüyor... Bir örnek vereyim..

Tarih: 9 Eylül 2009.
Yer: Saraybosna..
Fatih Terim'in başındaki Türk Milli Takımı 2010 Dünya Kupası elemeleri için Bosna Hersek ile gruptan çıkma maçı oynayacak. O dönem mübarek Ramazan ayı... Maçtan bir gün önce orucumuzu açtıktan sonra Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal, ben ve Gürcan Bilgiç, Başçarşı'daki Moriça Han'a kahve içmeye gittik. Konu Galatasaray'a geldi. Bülent Korkmaz bir sezon önce Galatasaray'ın Bordeaux'yu eleyip Hamburg'a elendiği maçlarda takımın başındaydı.

Kendisine, "Lincoln'ü Hamburg'da neden oyundan çıkardın. Ligde de neden oynatmadın?" diye sormuştum. Korkmaz'ın bana cevabı, "O parasını alırken Türk oyuncular parasını almıyordu" yorumunu yaptı.

Ben de kendisine, "Senin görevin oyuncuyu oynatmak. Ama sen hoca gibi değil takım kaptanı gibi davranıp yanlış yapmışsın" dedim... Sonuç; Adnan Polat, "Bülent'i getirerek hata yaptım" dedi. Bülent Korkmaz ile taraftarın öfke kustuğu Mustafa Sarp Florya'dan içeri girerse kıyamet kopar.

Yönetimin Florya'da toplantı yapmasından rahatsız olan oyuncu grubuna Bülent Korkmaz-Mustafa Sarp ikilisi asla söz geçiremez.