Korku filmi gibi başlayan maç, coşkulu ve heyecanlı bir son bölüm ile bitti. Çok uzun zamandır şikayet ettiğimiz duran toptan nihayet gol geldi. Bu kadar serbest vuruş, bu kadar korner daha fazla gol getirmeli zaten. Son dakikaya kalmadan golü bulabilecek ortalar gelmişti aslına ama golü son anlarda bulabildi Galatasaray. Moral ve özgüven kazanmak açısından önemli üç puan oldu.

Savunmadan pasla çıkmak zaman zaman çok büyük riskler barındırıyor. Bunu yapabilirseniz çok iyi fakat yapamazsanız telafisi zor anlar yaşanıyor. Luyindama gibi bu konuda sorunlu bir stoperiniz vara bud aha da sorun oluyor. Galatasaray’ın elinde Diagne gibi fizikli, uzun boylu bir santrafor var. Diagne’ye uzun oynayıp, seken ve indirilen toplara baskı yaparak oynamak rakip yoğun pres yaparken daha mantıklı. Fatih Terim’in oyun anlayışında geçmiş yıllarda bu sıkça yaşandı. Oyuncu kadrosuna baktığımız zaman İkinci ve üçüncü bölgeye geldiği zaman Galatasaray pozisyon üretmekte çok zorlanmaz. Diagne İngiltere’den güçlenerek döndü ayrıca. Eskiden fiziğine rağmen bu kadar ayakta kalamıyordu. Bu maçta çift santrafora döndükten sonra kanatlardan daha tehlikeli ortalar yapmak gerekiyordu. Oyun çok sıkışınca çözüm duran toplara kaldı. Son noktadaki tercihler doğru olsaydı Galatasaray daha çok gol atabilirdi maç boyunca.